Arkadaslar, çok degerli bir subay ve memleket meselelerine vakıf ( hassas konulara değinen kitapları var) birisi olarak tanıdığım Emekli Hv.Plt. Kur. Alb. Osman Başıbüyük'ün malum konuya ilişkin görüş ve değerlendirmesini aşağıda bilginize sunuyorum.

Kıymetli arkadaşlar,
Tümgeneral Göksel Kahya üzerinden yürütülen tartışmaya açıklık getirmek isterim.
Göksel Kahya'yı iyi tanırım. 85'li kurmay ikmal subayıdır. Kendisiyle hem Genelkurmay'da hem de Belçika'da NATO karargâhı SHAPE'de beraber çalıştım. Çok çalışkan, çok yetenekli, çok saygılı, çok kibar, çok iyi İngilizce bilen çok kıymetli bir subaydır. Hava kuvvetlerinde önce bizler Balyoz vs kumpas davalar ile sonra bizim yerimize geçen Fetöcüler darbeci olarak tasfiye olunca geriye çok az sayıda liyakatli subay kaldı. Göksel Kahya onlardan biridir. NATO ve dolayısıyla uluslararası tecrübesi çok olduğu için Hulusi Akar onu hiç yanından ayırmadı. Yıllarca köle gibi çalıştırdı. Bu sebeple Akar'ın "emir eri" gibi bir hava oluştu. Aslında öyle birisi değildir. Akar'ın adamı algısı çok yanlış. Ne yapsaydı? Yardım etmese miydi? Ben sizinle çalışmam diyemezdi.

Bardak toplama mevzuna gelince, geçekten çok kötü olmuş. Bu nasıl oldu bilmiyorum. Ama durum biraz abartılıyor. Anladığım kadarıyla toplantı Brüksel NATO karargahında oluyor. Bu tür toplantılarda pazarlık esnasında konuşulanların gizliliği vardır. Ìşi olmayan kimse içeri giremez. Toplantı bitince basına görüntü vermek için kapıları açıyorlar. Etraf dağınık gözükmesin diye masa üzerindeki boşları kaldırma telaşı var. O sırada kamera kayıtta. NATO karargahında garson - asker falan olmaz. Göksel Kahya general ev sahibi olma telaşıyla böyle bir görüntü vermiş. Pektabi ki görüntü hiç de hoş değil ama o bölümü kesmeden başına sevis eden devlet ajansının da çok büyük hatası var.

Görevim gereği birçok defa NATO Karargâhında bulundum. Biraz ortamı bilirim. Orada ülke temsilcileri olan korgeneral rütbesindeki subaylar dahil herkes yemekte sıraya girer tepsi ile yemeğini alır boş bulduğu masaya oturur yemeği bitince de tepsisini ilgili bölüme götürür koyar. Orada kimse kimseye hizmet etmez. Göksel Kahya general muhtemelen bu alışkanlıkla ne yaptığını pek fark etmedi.

Geçtiğimiz on yılda özellikle Hava Kuvvetleri korkunç bir kan kaybetti. Fetöcüler Balyoz gibi operasyon davalarla kendikerinden olmayanları biçtiler. Hava Kuvvetlerinde generallerin çoğu muvazzaf sınıf olan pilotlardan çıkar. Kahya general pilot olmadığı için Fetöcülerin gazabından kurtulmuştu. Fetöcüler de darbe girişiminde bulununca onlarda tasfiye oldu geriye oturduğu koltuğu doldurabilecek çok az adam kaldı. Eğer Göksel Kahya general gibileri de harcarsak, o koltuklara bu sefer gerçekten garson oturtmak zorunda kalırız. Unutmayın daha geçtiğimiz günlerde Hava Kuvvetleri sivil kaynaktan pilot alımına çıktı. Durum o kadar kötü. Biraz sağduyu ile davranmakta fayda var diye düşünüyorum.
Saygı ve selamlarımla
Osman Başıbüyük
E.Hv.Plt.Kur.Alb.