Alem Utandı
Hayli zaman oldu, kaç asır geçti
Farkına varınca, yıllar utandı Ayrılık rüzgarı, çok soğuk esti Buz tutunca sinem, yeller utandı Sana gelmek için, soluksuz koştum İçimde büyüyen, sevdamla coştum Sana doğru uçan, kanatsız kuştum Aşamadım Dağlar, yollar utandı Ardın sıra geldim, hep izin sürdüm Yitirdiğim yerde, dolandım durdum Ne murada erdim, ne murad oldum Bitip tükenmeyen, dertler utandı Senin için açar, Gül de Nergiz de Ovada açtılar, dağda ve düzde Kimin nazarı var, yar ikimiz de Kem göz ile bakan, gözler utandı Esti Seher yeli, selamın gelmez Bülbül ile gül de, murada ermez Hiçbir çiçek senin, kokunu vermez Sen gibi kokmayan, güller utandı Sevdiğini yarı, yolda koyanlar Aşkı öpücüğe, ayan beyanlar Sevdayı bir nefsi, duygu sayanlar Sevdiğini sanan, Kullar utandı Gönlümün ızdırabını duymayan Sana olan büyük, aşkı görmeyen Adımı adından, ayrı söyleyen Mahçup oldu sustu, diller utandı Ne yazın tadı var, ne bahar gözün Kimseye vermesin, yaradan hüzün Dili yok konuşsa, ateşin közün Yangını mı gördü, küller utandı Başını eğdi hep, bütün varlıklar Canlı cansız bütün, cümle mahluklar Cesurlar asiler, ahmak, korkaklar Bir bilsen daha kim, kimler utandı |