ÖLÜMSÜZ AŞK
ÖLÜMSÜZ AŞK
Bir gül, bir güle "Bir gül" demiş "Zira güle gülmek yaraşır" Gül gülmüş, Güle güle ölmüş. Gümüş kanatlı bir bülbül: Geçiyorken ağzında sümbül, Ölmüş gülü görmüş. Öpünce yanağından gülü, Gül dirilmiş. Lâkin; Gül dalında bir hoyrat diken: "Nasıl öpersin o gül benim iken? " Koklatmamış bir daha gülü bülbüle Hasret bırakmış bülbülü güle. İşte o an başlamış ölümsüz aşk İşte o gün bu gün, hatta yarın; Nesilden nesile aşkın adı: "Al yanaklı gül; Bal dudaklı bülbül" olmuş. Aşkın adresi gönül;sokağı çıkmaz, Gönül acıdan bıkmaz. Acının ilâcı acı Aşkta acı; gönül baş tacı. Gül bedeni ince dal, Yaprağı yeşil; yanağı al Büküldü bülbülün beli; kırıldı kanadı. Yüreği yandı gülün; içi kanadı….. Ondandır gül yaprağı kan kırmızı Bülbülün bağrı yanık, gönlünde sızı. Biçare bülbül ulaşamayınca amacına Uçup gitti karşı dağın yamacına. Kavuşamadı ama gülüne; Yönü hep gülden yana; İçi yana yana Bakmış uzaklardan gülüne, Demiş: "Gülüm, gülüm, üzülme sen gülüm, Bizi ayıramadı, ayıramayacak ölüm. Gülüm, ah gülüm... Kemal Karapıçak - İZMİR |
Emeğine yüreğine sağlık hocam
_______________________________Selamlar