Bu şehirden gidiyorum
Ansızın gidiyorum bu şehirden
sevdamı içime gömerek gidiyorum Bilmeden çok uzaklara kimsesizler şehri Yalnızlıklar Ülkesine gitmek istiyorum Gecenin alacakaranlığında yol almak arkama bakmadan gitmek istiyorum Bu şehrin Arnavut kaldırımları bana gitme diyordu adeta yalvarıyordu Ben gitmekte hala ısrar ediyordum kimsesizler şehrinin başkentine Bu şehrin sokakları caddeleri bana bir şey anlatmak istiyordu Gitme diyordu bu şehir senin anıların hatıralarınla dolu diyordu İşte o zaman vicdanım acı çekiyor Bense hala bu şehirden gitmek istiyordum gökyüzünün yıldızları bana göz kırpıyordu gitme diyordu ne olur gitme Ben ise kör duygular içinde kalmıştım Sanki bir azap görüyordum O an içimden haykırmak geliyordu Bu şehirin yalan sevdaları artık beni çok yoruyor diye Ayaklarım bana artık git desede kalbim bu şehirde senin küllenmiş sevdaların kaldı gitme diyordu O kadar çok karmaşık duygular içinde kaldım İşte o zaman sevgiyle vicdanım arasında kalmıştım ne yapacağımı inanın hiç bilmiyordum hiç bir seçim de yapamamıştım Gecenin buz gibi soğuk karanlığında bir sokak başında zangır zangır titreyerek tek başıma kala kaldım işte öyle İsmail gökkuş |