DERİNLİK
Anne öfkesinde bir çocuk,
Orman kuytusunda son çiçek, Bir elvada içimde kaybolan sesin, Eski ağıt bu soğuk yüzlerden keskin Düşürür gibi verir ekmeği ne az ne çok Bir ateş gibi vurup en dipte Adabında izbe bir karanlık var senin Yolun yokuş muhakkak eğilmiş belin En yalansız akşamların suretsiz çığlığında Haber geldi dediler bitmezmişde husumet Meğer şartmış kırdığın gönlü ezberleyeceksin Sen yoksa bu kadar hüznü kimden bileceksin Suçlusu olduğumuz derin karanlıklarda Bir hırsız gibi bilip tüm gece seslerini Boğulmuş kuytu yerlerden ırak senin yerin Bu kadar yüksekten bilmem nasıl düşeceksin Ne halini sor ne de acı mazide kalanlara Ne zamansız gör ne de zamansızken ağla Ah vurulup en ağrılı yerinden delinmiş kalbin Nedir bu muhtaçlığın nedir kimsesizliğin |
Şiiriniz için tebrik ediyorum.
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Her daim esenlikte kalın.
Saygılarımla.