Yazın!
tutamadım
döküldü kıtalarım defterimden denizlere kaydı ellerimin arasından satırlarım parça parça dokunamadım dokunamadım ve koptu bir şeyler bende koptu ben de koptum sözcüklerim kapıldı rüzgara deli dehşet esen karıştı gözlerim mavinin hiç bilmediğim tonlarına ve hislerim vardı hislerim vardı beni ayakta tutan ölümüne sakladığım hislerim sonraları tanıdım onu ellerini tanıdım önce kendimi unuttuğum gün tanıdım karanlığında boğulduğum o gecede sonsuz yalnızlığımda tanıdım gözlerini kör bir kuyu misali çakıldığım boşlukta her ne kadar imkansız gelse de seviyorum galiba hatta o kadar ki pankartlar açasım geliyor haykırışlarla tüm dünyaya bağırmak istiyorum nazım hikmet diyor ya: "yazın" diye "yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla" yazasım geliyor bazen uçsuz bucaksız gökyüzüne tüm güzel renklerle öyle bir şey işte onunla olmak onun olmak öyle bir şey güzel çok güzel Gökçen |
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Her daim esenlikte kalın.
Saygılarımla.