*** KIRIK MEKTUPLAR - 2 - ***
********************
Sen anlayamazsın yudum yudum Karanlıktaki hıçkırığımı Bir çay yudumu dudaklarımdaki mutluluğu Nasıl kaybedip unuttuğumu Gözyaşı pınarımın çağlayan sesini Rüzgarların neden estiğini çöllerde Çöle dönen hayatımı anlayabilirmisin *** Ayrılıkların hep zalim olduğunu Sen anlayamazsın Dudaklarımdaki titreyen korkuları Yüreğimin bir davul gibi gümbürdediğini Anlaya bilir misin Karanlık mazimi aradığımı Meğer karanlıklar içinde Ne hayırlar yattığını anlaya bilir misin *** Senin için aldım kalemi elime Bir roman olurdu yazdıklarım Duvarda o gece dördü vuruyordu saat Uyandığımda ; Sessizlik içini döküyordu karanlığa Bir kumru sabahı bekliyordu Dut ağacının dallarında Unutulmuş bir gecenin penceresinde Mışıl mışıldı taş duvarlar Meğer köşe lambaları Korkuyu bekliyormuş *** İşte o gece en dehşet saatti Dört yirmi suları Talihsiz bir geceydi Çığlıkları göklere yükseldi Sıcak yatağından fırlayan Çıplak ayaklar işte Bekliyordu karlarda O gece bizim gecemizdi Tek bir yürek olan Türkiye’min *** Günay Koçak 24.02.2023 |
kırık mektuplar
ömür defterinin
hüzünlü sayfalar