Kadın bu!
Her şeyden Önce, evde Kendini naza çeker.
Alışverişte kimseye bırakmaz, başı çeker.
Yüzlerce elbisesi olsa yinede vitrindekine iç çeker…
Bekârken abisinden ve erkek kardeşinden çok çeker.
Evlenir; kaynanadan, görümceden çeker.
Yapılanları belli bir zaman, sineye çeker.
Ama, aldatılırsa, aldatana korku filmi çeker!..
Ütüyle, masasını kendine tezgah yapar, fön çeker.
işe başlarken besmele çeker.
Gecenin bi yarısı, durup dururken.
Canı tatlı çeker.
Güya, marifetlidir, mutfağa girdi mi masayı önce kendine çeker.
Ne var, ne yok silip, süpürür,
kendine ziyafet çeker.
Bazen rejimdedir, açlık çeker.
İki beden küçük kıyafete girmek için göbeği içine çeker.
Sonra bir ah çeker.
Yer gök inletir. Dikkat çeker.
Görende sanır, bu böyle hep acı çeker.
Evlenir, kendi düğününde halay çeker.
Hamile kalır, doğum sancısı çeker.
Kaynana olur, huysuzlukta başı çeker.
Eşinden önce gider, ATM den maaşı çeker.
Kıskandığında eşinin yakasından tutar, kenara çeker.
Hirsını alamaz, çocuğunun kulağını çeker.
Eninde sonunda huyu anasına çeker…
Dedi kodu yapar, şimşekleri üzerine çeker.
Kavga eder, kaş, göz arası saç çeker.
Sonra elini göğsüne koyar, nisbet yapar, bir oh çeker.
Hoşuna gitmeyen durumlarda eşini, çoluğu çocuğu sorguya çeker.
Sinirlenince, boykot eder, ütünün fişini çeker.
Yaşlanınca, çok şeyden elini eteğini çeker.
Eve geç gelen kocayı hep sorguya çeker hırsını alamaz, üstüne fırça çeker.
İstediği olmayınca, yorganı başına çeker.
Kendince o hep dert çeker. Sinirlenince, ya sabır çeker.
Evin bütün yükünü sanki o tek başına çeker.
Evlilik yıl dönümünü iple çeker...
Çünkü canı ya bir buket çiçek, ya beşi bir yerde altın çeker.
Zavallı kocası burnunu çeker.
Yada böyle karının nazını çeker.
Vallahi, yoksa ömür boyu karı dırdırı çeker.
Dinçer Dayı