BU ŞİİR AŞAĞIDAKİ BİR KISMI EKLENEN HADSİZ YAZIYA CEVABEN YAZILMIŞTIR. ŞİDDETLE KINIYORUM.
NAMAZ HAKKINDA ÖNEMLİ BİR YAZI. "Namaz kılmak İslam’ın Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl kılınacağı.Ne kadar kılınacağı.Ne zaman kılınacağına dair de ayet yoktur.Hiç kimse namazı açıklayıcı bir söz kuran’da bulamaz ve gösteremez. Göstereceğim diyen olursa Mutlaka Kuran meallerden kontrol ediniz.Kuran da yazanları hadis kitaplarıyla yada başka bir şeyle anlatanlar Allaha ve kurana karşı gelmiş olmaktadırlar. Genel olarak böyle şeylerle çok karşılaşmaktayız. Günümüzde insanları siyasete uygun hareket ettirmek ve onları rahatça kullanabilmek için kuran dışında uygulamalaryapılmakta,insanlar Dinden çıkarılmakta ve Allaha karşı gelmesi sağlanmaktadır."
"Kuranda Namaza dair hiçbir açıklama bulunmazken namaz kelimesinin olduğunu ifade etmek fayda sağlamayacaktır.Bu yalanı söyleyenlerin cehennemden kurtuluşu yoktur. Kandırdıkları insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir."
Fehmi Tazegül Kayıt Tarihi:19 Şubat 2023 Pazar 00:07:55
Bu şiir "NAMAZ KILMAK İSLAM’IN KUR’AN’DA YAZAN BİR İBADETİ DEĞİLDİR" diyerek namazı reddeden bir yazıya cevaben yazılmıştır.
Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum.
OLMAZ MI? 🤫 (TAŞLAMA)
Bilmediğin halde ahkâm kesersin Bildiğin konuda essen olmaz mı? Lodosu beklerken poyraz esersin Birazcık sesini kessen olmaz mı?
Kimbilir kimleri yanlış okuttun Zehirli fikrini saçıp kokuttun Hiç aslı olmayan fikir akıttın Zehrini çöplükte kussan olmaz mı?
Daha bir gün önce kutlandı Miraç Namazı yok sayan edilir ihraç Kur’ân-ı Mübin’e itiraz amaç Sesini tamamen kıssan olmaz mı?
Bir de utanmadan hakaret eder Bunun hesabını azapla öder Cehenneme doğru yol alır gider Mühürlü kalbine küssen olmaz mı?
Parmağı değdir de bir bak ateşe Yanarak kavrulup dönersin leşe Şeytan mutlu olur, şaşar bu işe Kendini şimdiden kassan olmaz mı?
"On iki deveyi bir eşek çeker" Demişsin cinsi hep cinsine çeker Ön teker patlamış sen arka teker Hemen sırra kadem bassan olmaz mı?
Salât duâ imiş namaz değilmiş Müslümanlar hâşâ boşa eğilmiş Gafil biliyorum sanan cahilmiş Hiç belli etmeden sussan olmaz mı?
İyisini bilen ey Yüce Mevlâ Böyle gafil kullar arıyor bela Ne yapsak da yola gelmiyor asla Onları şöyle bir sarssan olmaz mı?
Türkmenoğlu der ki; aşma bendini Varsa başka yerde göster fendini Cehenneme gitmek için kendini İntihar süsüyle assan olmaz mı?
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER (Sonsuz teşekkürlerimle)
Az bile söylemiş üstadım ite Kan arıyor alçak fikrinde bite Adamsan buyur gel açık bu site; Karın ağrın nedir yazsan olmaz mı? __________ MUSTAFAOĞLU İLYAS
Bu beyin ruhunu sarmıştır emraz Her ne dersek hiçbir işe yaramaz Madem ki Kur’anda yok ise Namaz Yeniden bir tefsir yazsan olmaz mı __________ AYHAN SAĞIR
Yaşa Türkmenoğlu anlat da anlat Densizi yerinden salla kaldır at İki sözden biri mutlaka ifrat Yalanı doğrudan seçse olmaz mı?
Geceye damgayı vurdu bu şiir Osman Akçay hocam açmış bir çığır İslam billur billur akan bir nehir O nehir bunları yutsa olmaz mı? __________ TÜRKÜ DİYARI
Namaz salât ise, yine de yapmaz Allah uzak tuttu, yakınsayamaz Dünya üzerinde, rahat etsinler İş işten geçmeden, kılsan olmaz mı? __________ DENİZ_TAYANÇ1
Müslüman olmayan dini ne bilir İlim ki cahilden hep üstün gelir Çok bilenlerse hep geride kalır Susup da yerinde pussan olmaz mı __________ KARDELEN
Söyle Türkmenoğlu sende kötüye İnsanlıktan bizde versek hediye Elbette denecek nankör kediye Kahraman yumruğu vursan olmaz mı? __________ AHMET KARA
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Âmin inşallah 🙏 Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler efendim. Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun. Sonsuz selam ve saygılarımla. Esenlikler diliyorum.
Âmin inşallah 🙏 Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler efendim. Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun. Sonsuz selam ve saygılarımla. Esenlikler diliyorum.
Değerli üstadım her devirde var bu tür insanlar. Allah hidayet versin inşallah. Sizi tebrik ediyor ve yürekten kutluyorum. Hislerimize tercüman olan bu şiiri ve güçlü kaleminizi kutluyorum. Selam ve saygılarımla hayırlı günler diliyorum.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Üstelik mantar gibi türeyip bitmek bilmiyorlar, Allah ıslah eylesin ya da Kahhar ismiyle kahreylesin inşallah 🙏 Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Üstelik mantar gibi türeyip bitmek bilmiyorlar, Allah ıslah eylesin ya da Kahhar ismiyle kahreylesin inşallah 🙏 Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Ellerinize yüreğinize duygularınıza sağlık saygı değer Şükrü hocam tebrik ederim canı gönülden kutlarım sizi ve bu güzel şiiriniz kaleminiz kavi ilhamınız daim ve sonsuz olsun iyi geceler diler sonsuz saygılar sunarım...
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Üstelik mantar gibi türeyip bitmek bilmiyorlar, Allah ıslah eylesin ya da Kahhar ismiyle kahreylesin inşallah 🙏 Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Üstelik mantar gibi türeyip bitmek bilmiyorlar, Allah ıslah eylesin ya da Kahhar ismiyle kahreylesin inşallah 🙏 Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Üstelik mantar gibi türeyip bitmek bilmiyorlar, Allah ıslah eylesin ya da Kahhar ismiyle kahreylesin inşallah 🙏 Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Üstelik mantar gibi türeyip bitmek bilmiyorlar, Allah ıslah eylesin ya da Kahhar ismiyle kahreylesin inşallah 🙏 Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Âmin inşallah 🙏 Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler efendim. Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun. Sonsuz selam ve saygılarımla. Esenlikler diliyorum.
Âmin inşallah 🙏 Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler efendim. Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun. Sonsuz selam ve saygılarımla. Esenlikler diliyorum.
Âmin inşallah 🙏 Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler efendim. Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun. Sonsuz selam ve saygılarımla. Esenlikler diliyorum.
Âmin inşallah 🙏 Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler efendim. Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun. Sonsuz selam ve saygılarımla. Esenlikler diliyorum.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Şükrü Atay Üstadım Siz çok güzel bir müminsiniz. Kaleme aldığınız şiir ve yazılarınızı okumanın maneviyatını tadıyoruz. Rabbim mükafatını verecektir inşaallah.
Allah hiç bir iyiliği karşılıksız bırakmaz. Maalesef bu sitede zaman zaman müslümanları üzecek yazı ve şiirler görüyoruz.Ve üzülüyoruz.
Sita yöneticilerimiz bu hususta biraz daha dikkatli olmasını temenni ediyoruz. Yine Harikaydınız Üstadım. İyi ki varsınız.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Namaz salât ise, yine de yapmaz Allah uzak tuttu, yakınsayamaz Dünya üzerinde, rahat etsinler İş işten geçince, kılar da olmaz
Üstadım Allah kâfirlere bir kuruntu, bir gurur vermiştir. Secdeye varamazlar. Biz de onların beklediği gibi bekliyoruz. Allah'a hamdolsun. Çok saygımla Üstadım.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Müslüman olmayan dini ne bilir Ilim ki cahilden hep üstün gelir Çok bilenlerse hep geride kalır Susup da yerinde pussan olmaz mı
Hak edene çok güzel bir hiciv olmuş hocam. Günümün şiiri diyorum ve hicveden duyarlı yürek sesinize gönül dolusu tebrikler.. Her daim sonsuz saygı ve selamlarımla...
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler efendim. Şiirin altına ekledim. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Bir an önce sağlığınıza kavuşmanızı Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olunuz.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler efendim. Şiirin altına ekledim. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Bir an önce sağlığınıza kavuşmanızı Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olunuz.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz ve eşliğiniz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz ve eşliğiniz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Bu güzel yorumunuzu GÖNLÜMÜN EN MAVİSİNE BOYADIM. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Böyle bir zamanda gönül arzu eder ki birlik ve beraberlik içinde sadece depreme odaklanalım... İnanmamak başka lakin zehirlemeye çalışmak başka hiç yorum yapmadan yorumumu ve cevabını buraya not olarak düşüyorum. Bir çok suç unsuru var... lütfen çocuklar okumasın :))
'''''''''Fehmi Tazegül Fehmi Tazegül Yazının sahibi 20 Şubat 2023 Pazartesi 00:19:16 ESAS BEYİNSİZ ALÇAK YOBAZ SERSERİ SİZSİNİZ AKIL YOK BİLİM YOK GERİ ZEKALI TERBİYESİZ ÇOCUKLARA TECEVUZ EDENLER SİZLER DEYİLMİSİNİZ SİZLER BİR ALÇAKSINIZ VATAN HAİNLERİ ATATÜRK DÜŞMANLARISINIZ Mesaj Gönder | Arkadaş Listeme Ekle | Engelle halil_ halil_ 20 Şubat 2023 Pazartesi 00:47:28 Büyük harflerle yazmak sizi oldukça yüceltmekte. Ben size ''beyinsiz'' demedim: ''Beyin sizsiniz'' dedim. Açayım ki anlayabilirsiniz belki. Sizler kendinizi bu ülkenin beyni gibi görmekte, geride kalanları insan dahi görmemektesiniz.
M.kemal Atatürk bu ülkenin kurucularından, 1. Cumhurbaşkanı... Düşmanlık ne ola ki? Siz ancak iftiraları bilim sanırsınız ve Atatürk hakkında tek kelime ettik mi? Ha tabi bu ülkede Atatürk'ün arkasına sığınmak gibi bir istismar var, bu istismar suçu ve iftirayı örter...
Aslında size cevap vermemek lazım. ''Bir söze bakmak lazım söz mü diye bir de diyene bakmak lazım kim diye... '' Ben yobazım ya sizin gibi tanımadığım insan hakkında fikir yürütüp ''adam mı '' diye demiyeceğim...'''''''
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Biri çıkıyor, memleketi iki deprem yıkarken, canlarımız enkaz altındayken şarabı helal kılmadığı için Allah'a serzenişte bulunmakta. Biri çıkıyor, kurbana katliam ve vahşet diyor. Bir kaçı (sayıları birden fazla) çıkıyor, Hazreti Peygambere en çirkin iftiralarda bulunuyor. Ataistin biri çıkıyor, Müslümanlara ağza alınmayacak her türlü küfrü yapıyor, ataist olmayan herkese ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Mahlası eski bir komşumuzun iti olan biri de o paylaşımın altına tüm Müslümanların bir arama-kurtarma iti etmediğini yazıyor. Başka biri çıkıyor, sanki soran var gibi her fırsatta ateistliğinden bahsederek İslam'a inanmamasının güzelliklerinden bahsederek, inananları aklı sıra cahil olmakla suçlamakta. Kısaca şiirlerimizi paylaştığımız bu sitede zaman zaman inançlarımıza her türlü hakaret edilmekte, Müslümanlar aşağılanmaktadır. Bu tür paylaşımlar hakkında sitenin bilgisi olunca yazıların kaldırıldığı, hatta bu huylarında ısrar edenlerin siteden uzaklaştırıldıklarına tanık olmak benim gibi birçok şairin bu sitede yollarına devam etmesine neden olmaktadır.
-----
Kur'an-ı Kerim'de namaz yoktur diyen zırcahilin dünkü yazısına bir yorum eklemiştim. Ancak yorumumu sildi. Namazla ilgili tamamen yalandan oluşan, Müslümanların Kuranda olmayan Zerdüşt dinine ait beş vakit namazı kıldıklarına ilişkin ifadeleri ile tamamen zıvanadan çıkan bu yazıya şu yorumu eklemiştim:
Burası bir edebiyat sitesi olmasına rağmen, burada sözüm ona dini yazılar paylaşılmasını öncelikle doğru bulmuyorum. Ayrıca buradaki özgürlük ortamı istismar edilerek inanç değerlerimize saldırılmasına da müsaade edilemez.
Bu tuhaf paylaşımınız şöyle başlamakta: 'Namaz kılmak İslam’ın Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.'
1-Aşağıya size namaz kılmakla ilgili bazı Kuran ayetlerini ekledim. Bunca ayet varken sizdeki bu inkarın nedeni nedir? Muhtemelen namaz kılmıyorsunuzdur da milletin ibadeti sizi niçin rahatsız etmektedir?
Bakara Suresi, 3. ayet: Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Bakara Suresi, 43. ayet: Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin. Bakara Suresi, 45. ayet: Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır. Bakara Suresi, 83. ayet: Hani İsrailoğulları'ndan, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hala) yüz çeviriyorsunuz. Bakara Suresi, 110. ayet: Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir. Bakara Suresi, 125. ayet: Hani Evi (Ka'be'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik. Bakara Suresi, 153. ayet: Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir. Bakara Suresi, 177. ayet: Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. Bakara Suresi, 238. ayet: Namazları ve orta namazını (üstlerine düşerek, titizlik göstererek) koruyun ve Allah'a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun. Bakara Suresi, 239. ayet: Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin. Al-i İmran Suresi, 39. ayet: O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yı müjdeler. O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir." Nisa Suresi, 43. ayet: Ey iman edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de -yolculukta olmanız hariç- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. Nisa Suresi, 77. ayet: Kendilerine; "Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah'tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler. De ki: "Dünyanın metaı azdır, ahiret, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksınız." Nisa Suresi, 101. ayet: Yeryüzünde adım attığınızda (yolculuğa ya da savaşa çıktığınızda), kafirlerin size bir kötülük yapmalarından korkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz kafirler, sizin apaçık düşmanlarınızdır. Nisa Suresi, 102. ayet: İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır. Nisa Suresi, 103. ayet: Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır. Nisa Suresi, 142. ayet: Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı ancak çok az anarlar. Nisa Suresi, 162. ayet: Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz. Maide Suresi, 6. ayet: Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz. Maide Suresi, 12. ayet: Andolsun, Allah İsrailoğulları'ndan kesin söz (misak) almıştı. Onlardan on iki güvenilir- gözetleyici göndermiştik. Ve Allah onlara: "Gerçekten Ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup-desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır." Maide Suresi, 55. ayet: Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir. Maide Suresi, 58. ayet: Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır. Maide Suresi, 91. ayet: Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? Maide Suresi, 106. ayet: Ey iman edenler, sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, vasiyet hazırlanışında, aranızda içinizden adaletli iki kişiyi (şahid tutun.) Veya yolculukta olup size ölüm musibeti gelip çatarsa, sizden olmayan başka iki kişiyi (şahid tutun. İkisini) Şayet kuşkulanacak olursanız namazdan sonra alıkoyarsınız, onlar da (size): "Akraba dahi olsa onu (yeminimizi) hiçbir değere değiştirmeyeceğiz ve Allah'ın şahidliğini gizlemeyeceğiz. Aksi takdirde biz elbette günahkarlardan oluruz" diye Allah adına yemin etsinler. En'am Suresi, 72. ayet: Bir de: "Namazı kılın ve O'ndan korkup-sakının (diye de emrolunduk.) Huzuruna (götürülüp) toplanacağınız O'dur." En'am Suresi, 92. ayet: İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitap'tır. Ahirete iman edenler buna inanırlar. Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır. En'am Suresi, 162. ayet: De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." Araf Suresi, 170. ayet: Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz Biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz. Enfal Suresi, 3. ayet: Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Tevbe Suresi, 5. ayet: Haram aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp-bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip-tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. Tevbe Suresi, 11. ayet: Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse, artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız. Tevbe Suresi, 18. ayet: Allah'ın mescidlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır. Tevbe Suresi, 54. ayet: İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir. Tevbe Suresi, 71. ayet: Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Tevbe Suresi, 84. ayet: Onlardan ölen birinin namazını hiçbir zaman kılma, mezarı başında durma. Çünkü onlar, Allah'a ve elçisine (karşı) inkara saptılar ve fasık kimseler olarak öldüler. Yunus Suresi, 87. ayet: Musa ve kardeşine (şöyle) vahyettik: "Mısır'da kavminiz için evler hazırlayın, evlerinizi namaz kılınan (ve kıbleye dönük) yerler yapın ve namazı dosdoğru kılın. Mü'minleri de müjdele." Hud Suresi, 87. ayet: Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın." Hud Suresi, 114. ayet: Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namazı kıl. Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir öğüttür. Ra'd Suresi, 22. ayet: Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. İbrahim Suresi, 31. ayet: İman etmiş kullarıma söyle: "Alış-verişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler." İbrahim Suresi, 37. ayet: "Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalplerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır. Umulur ki şükrederler." İbrahim Suresi, 40. ayet: "Rabbim, beni namazı(nda) sürekli kıl, soyumdan olanları da. Rabbimiz, duamı kabul buyur." İsra Suresi, 78. ayet: Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır. İsra Suresi, 79. ayet: Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır. İsra Suresi, 110. ayet: De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse. Meryem Suresi, 31. ayet: "Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti." Meryem Suresi, 55. ayet: Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu ve o, Rabbi Katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı. Meryem Suresi, 59. ayet: Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. Taha Suresi, 14. ayet: "Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka İlah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl." Taha Suresi, 132. ayet: Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, Biz sana rızık veriyoruz. Sonuç da takvanındır. Enbiya Suresi, 73. ayet: Ve onları, Kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar Bize ibadet edenlerdi. Hac Suresi, 35. ayet: Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir. Hac Suresi, 41. ayet: Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir. Hac Suresi, 78. ayet: Allah adına gerektiği gibi mücadele edin. O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim'in dini(nde olduğu gibi). O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur'an'da) da sizi "Müslümanlar" olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye. Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın, sizin Mevlanız O'dur. İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı. Mü'minun Suresi, 2. ayet: Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır; Mü'minun Suresi, 9. ayet: Onlar, namazlarını da (titizlikle) koruyanlardır. Nur Suresi, 37. ayet: (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. Nur Suresi, 56. ayet: Dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve elçiye itaat edin. Umulur ki, rahmete kavuşturulmuş olursunuz. Nur Suresi, 58. ayet: Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Furkan Suresi, 64. ayet: Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler. Neml Suresi, 3. ayet: Ki onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman ederler. Ankebut Suresi, 45. ayet: Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. Allah, yaptıklarınızı bilir. Rum Suresi, 31. ayet: 'Gönülden katıksız bağlılar' olarak, O'na yönelin ve O'ndan korkup-sakının, dosdoğru namazı kılın ve müşriklerden olmayın. Lokman Suresi, 4. ayet: Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar. Lokman Suresi, 17. ayet: "Ey oğlum, namazı dosdoğru kıl, ma'rufu emret, münkerden sakındır ve sana isabet eden (musibetler)e karşı sabret. Çünkü bunlar, azmedilmesi gereken işlerdendir. Secde Suresi, 16. ayet: Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Ahzab Suresi, 33. ayet: Evlerinizde vakarla-oturun (evlerinizi karargah edinin), ilk cahiliye (kadınları)nın süslerini açığa vurması gibi, siz de süslerinizi açığa vurmayın; namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a ve elçisine itaat edin. Ey Ehl-i Beyt, gerçekten Allah, sizden kiri (günah ve çirkinliği) gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister. Fatır Suresi, 18. ayet: Hiçbir günahkar bir başka günahkarın günahını yüklenemez. Eğer yükü ağır olan kimse (bir başkasını) onu taşımaya çağırsa, -bu, yakın-akrabası da olsa- kendisine ondan hiçbir şey yükletilmez. Sen, yalnızca gayb ile Rablerinden 'içleri titreyerek-korkmakta' olanları ve dosdoğru namazı kılanları uyarırsın. Kim temizlenip-arınırsa, artık o, kendi nefsi için temizlenip-arınmıştır. Sonunda dönüş Allah'adır. Fatır Suresi, 29. ayet: Gerçekten Allah'ın Kitab'ını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler. Şura Suresi, 38. ayet: Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler, Mücadele Suresi, 13. ayet: Gizli konuşmanızdan önce sadaka vermekten ürktünüz mü? Çünkü yapmadınız, Allah sizin tevbelerinizi kabul etti. Şu halde namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. Cum'a Suresi, 9. ayet: Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Cum'a Suresi, 10. ayet: Artık namazı kılınca, yeryüzünde dağılın. Allah'ın fazlını isteyip-arayın ve Allah'ı çokça zikredin; umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz. Mearic Suresi, 22. ayet: Ancak namaz kılanlar hariç; Mearic Suresi, 23. ayet: Ki onlar, namazlarında süreklidirler. Mearic Suresi, 34. ayet: Namazlarını (titizlikle) koruyanlardır. Müzzemmil Suresi, 20. ayet: Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O'na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde Kur'an'dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah'ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur'an'dan) kolay geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin. Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah Katında bulursunuz. Allah'tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. Müddesir Suresi, 43. ayet: Onlar: "Biz namaz kılanlardan değildik" dediler. Kıyamet Suresi, 31. ayet: Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı. A'la Suresi, 15. ayet: Ve Rabbinin ismini zikredip namaz kılan. Alak Suresi, 10. ayet: Namaz kıldığı zaman bir kulu. Beyyine Suresi, 5. ayet: Oysa onlar, dini yalnızca O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekatı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur. Ma'un Suresi, 4. ayet: İşte (şu) namaz kılanların vay haline, Ma'un Suresi, 5. ayet: Ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar, Kevser Suresi, 2. ayet: Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
2-Allah'ın ayetlerini inkar edenlerin sonu hakkında Kuran'da şöyle denilmektedir: BAKARA, 39"Ayetlerimizi yalanlayıp inkar edenler ise ateşe mahkumdur; orada sürekli kalacaklar." AL-İ İMRAN, 4Bundan önce insanlara yol gösterici olarak... Yasalar kitabını indirdi. Allah'ın ayetlerini inkar edenlere çetin bir azap vardır. Allah Üstündür, Öç Alandır. AL-İ İMRAN, 21Allah'ın ayetlerini inkar edenlere, haksız yere peygamberleri öldürenlere ve halkın arasında adaleti savunanları öldürenlere acıklı bir azabı müjdele. MAİDE, 10İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennem halkıdır. EN'AM , 27Ateşin başında durduruldukları vakit onların "Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini (vahiy ve mucizelerini) inkar etmeseydik ve inananlardan olsaydık," dediklerini bir görsen! EN'AM , 49Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, yoldan çıktıklarından ötürü onlara azap dokunacak. EN'AM , 93Allah adına yalan uydurandan ve kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde, "Bana vahyediliyor," diyenden ve " Allah'ın indirdiği gibi ben de indireceğim," diyenden daha zalim kim olabilir! Can çekişmesi anında zalimleri bir görsen! Melekler, ellerini uzatmıştır: "Canınızı verin! Allah hakkında gerçek olmayanı söylemenizden ve onun ayetlerini (vahyini ve mucizelerini) kibir ve gururla karşılamanızdan dolayı bugün utanç verici azapla cezalandırılacaksınız. " EN'AM , 130Ey cinler ve insanlar topluluğu, size, ayetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşmanız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmedi mi? "Kendimize karşı tanığız," dediler. Dünya hayatı onları aldattı ve inkarcı olduklarına dair kendi kendilerine karşı tanıklık ettiler. EN'AM , 157Yahut, "Bize de kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk," da diyemezsiniz. Size Rabbinizden bir delil (beyyine), bir hidayet ve bir rahmet gelmiş bulunuyor. Allah'ın ayetlerini yalanlayıp ondan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsüyle cezalandıracağız. ARAF, 8O gün tartı dosdoğrudur. Tartıları ağır gelenler başarmış olanlardır. ARAF, 9Tartıları hafif gelenler ise ayetlerimize karşı haksız davranarak kişiliklerini yitirmiş olanlardır. ARAF, 35Adem oğulları, size içinizden elçiler gelip size ayetlerimi bildirdikleri zaman dinleyip kendilerini düzeltenlere ne bir korku vardır ne de onlar üzülürler. ARAF, 36Büyüklük taslayarak ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır; orada ebedi kalıcıdırlar. ARAF, 37Allah'a yalan iftira edenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların kitapta anlatılan payları kendilerine erişecektir. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken: "Allah'ın dışında kulluk/hizmet ettikleriniz nerede," dediklerinde, "Bizi terk ettiler," derler. İnkarcı olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ederler. ARAF, 40Ayetlerimizi inkar edenlere ve onlara karşı büyüklük taslayanlara göğün kapısı açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmedikçe de cennete girmezler. Suçluları böyle cezalandırırız. ARAF, 41Onlar için cehennemden bir yatak ve üstlerinde de bir örtü vardır. Zalimleri işte böyle cezalandırırız. ARAF, 50Ateş halkı, cennet halkına seslendi: "Suyunuzdan, yahut Allah'ın size verdiği bazı nimetlerden üstümüze akıtın." Onlar da dediler ki: "Allah bu ikisini kafirlere haram kılmıştır." ARAF, 51Onlar dinlerini hafife aldılar ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Bugünleriyle karşılaşacaklarını unuttukları ve ayetlerimizi reddettikleri için bugün biz de onları unuturuz! ARAF, 146Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri mucizelerimden çevireceğim. Her türlü mucizeyi de görseler inanmazlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Zira onlar ayetlerimizi yalanladılar ve aldırış etmediler. ARAF, 147Ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını inkar edenlerin yaptıkları boşunadır. Yaptıklarının karşılığını almayacaklar mı? YUNUS, 7Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatını sevip ona bağlananlar ve ayetlerimizden gafil olanlar… YUNUS, 8İşte onların yeri, kazandıklarından ötürü ateştir. YUNUS, 95Sakın, Allah'ın ayetlerini yalanlayanlardan olma. Yoksa kaybedenlerden olursun. NAHL, 104Allah'ın ayetlerine inanmıyanları Allah doğru yola iletmez; onlar için acı bir azap vardır. İSRA, 97Allah kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur. Kimi de saptırırsa onlar için O'ndan başka bir koruyucu da bulamazsın. Diriliş günü de onları kör, dilsiz ve sağır olarak yaka paça toplarız. Cehennemdir yerleri. Soğudukça alevlerini arttırırız İSRA, 98Ayetlerimizi yalanladıkları, "Kemik ve ufalanmış toprak olduktan sonra biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz," dedikleri için cezaları budur KEHF, 103De ki, "İş yapanların en kötüsünün kim olduğunu size bildireyim mi?" KEHF, 104"Onlar, iyi iş yaptıklarını zannettikleri halde dünyadaki çabaları boşa çıkanlardır." KEHF, 105Onlar, Rab'lerinin ayetlerini ve O'nunla karşılaşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa çıkar ve diriliş gününde de onlar için bir değer biçmeyiz. MERYEM, 77Ayetlerimizi reddeden ve, "Bana mal ve çocuk verilecek!," diyeni gördün mü? MERYEM, 78Geleceğin bilgisine mi sahip oldu? Yoksa Rahman'dan bir söz mü aldı? MERYEM, 79Hayır. Söylediklerini kaydedeceğiz ve cezasını arttıracağız. HAC, 51Ayetlerimize karşı mücadele edenler ise cehennemin halkı olmayı hakketmişlerdir. HAC, 57Ayetlerimizi yalanlayıp inkar edenler ise küçük düşürücü bir cezayı hakkederler. HAC, 72Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, inkarcıların yüzünde inkarcılığı okursun. Kendilerine ayetlerimizi okuyanların üzerine neredeyse saldıracaklardır. De ki, "Bundan daha kötüsünü size bildireyim mi? Ateş! Allah onu kafirlere vadetmiştir. Nekötü bir sonuçtur!" MÜMİNUN, 63Zihinleri bundan (mesajdan) gafil olup buna aykiri islerde çalisip durmaktadirlar. MÜMİNUN, 64Varliklilarini cezaya çarptigimizda, yakinmaya baslarlar. MÜMİNUN, 65Yakinmayin; bu gün tarafimizdan hiç bir yardim görmezsiniz. MÜMİNUN, 66Size ayetlerim okunuyordu da ardiniza dönüyordunuz. MÜMİNUN, 67Ona karsi büyüklük tasliyordunuz, saçmalayarak geceliyordunuz. MÜMİNUN, 103Tartilari hafif gelenler ise, kendilerini zarara soktuklari için cehennemde ebedi kalacak olanlardir. MÜMİNUN, 104Onlar orada perisan durumda iken, ates de yüzlerini yalayacaktir. MÜMİNUN, 105Ayetlerim size okunmuyor muydu ve siz de onlari yalanlamiyor muydunuz? MÜMİNUN, 106"Rabbimiz," diyecekler, "Bizi talihsizligimiz yendi; biz sapitan bir toplum olduk." MÜMİNUN, 107"Rabbimiz, bizi buradan çikar. Eger (eski durumumuza) dönersek artik biz gerçekten zalimleriz." MÜMİNUN, 108Diyecek ki, "Sinin orada, benimle konusmayin." MÜMİNUN, 109Kullarimdan bir grup, 'Rabbimiz, inandik, bizi bagisla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.' derdi." MÜMİNUN, 110"Sizse onlari alaya aldiniz ve onlar yüzünden beni anmayi unuttunuz. Onlara gülüp duruyordunuz." MÜMİNUN, 111"Bugün ben, onlara sabretmelerinin karsiligini verdim. Kazananlar iste bunlardir." NEML, 83Gün gelecek, her toplum içinde, ayetlerimizi ve mucizelerimizi yalanlayan kimseleri toplayıp süreceğiz. NEML, 84Geldikleri zaman, "Ayet ve mucizelerimi bilginizle kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?" der. NEML, 85Haksızlık ettikleri için verilen söz başlarına gelir ve artık konuşamazlar. RUM, 16İnkar edip, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlar da azabın içine sokulurlar. SECDE, 22Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Biz suçlulardan elbette öc alacağız. SEBE, 5Ayetlerimiz ve mucizelerimize karşı meydan okuyup duranlar için acıklı ve korkunç bir ceza vardır. SEBE, 38Ayetlerimize meydan okuyanlar azapta kalacaklar. SEBE, 42O gün biribirinize yarar ve zarar veremezsiniz. Zalimlere, "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın," deriz. SEBE, 43Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, "Bu, kesinlikle, sizi atalarınızın kulluk/hizmet etme yolundan saptırmak isteyen bir adamdır." Dahası, "Bu uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir," dediler. İnkarcılar, kendilerine gelen gerçek için, "Besbelli, bu bir büyüdür," dediler. ZÜMER, 63Göklerin ve yerin kararları O'na aittir. Allah'ın ayetlerini yalanlayanlar asıl kaybedenlerdir ZÜMER, 71İnkar edenler yığınlar halinde cehenneme götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, "Size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu gününüzle karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmemiş miydi?" derler. "Evet. Ancak 'ceza' sözü inkarcılar hakkında gerçekleşmiştir," diye karşılık verirler FUSSİLET, 27İnkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle onlara karşılık vereceğiz. FUSSİLET, 40Ayetlerimiz konusunda çarpıtmalar yapanlar bizden gizli kalmaz. Ateşe atılan mı, yoksa diriliş gününde güven içinde bize gelen mi daha iyidir? Dilediğiniz gibi davranın. O, yaptıklarınızı elbette Görendir. ŞURA, 35Ayetlerimiz ve mucizelerimiz üzerinde tartışanlar kendilerinin kaçacak bir yeri olmadığını bilirler. CASİYE, 6Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar? CASİYE, 7Vay haline her uydurukçu günahkarın! CASİYE, 8Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini işittikten sonra, sanki onları hiç işitmemiş gibi büyüklük taslayarak direniyor. Onu acı bir cezayla müjdele. CASİYE, 9Ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onu alaya alır. CASİYE, 10Onları cehennem beklemektedir. Ne işledikleri şeyler, ne de Allah'tan başka edindikleri dostlar onu kurtarabilir. Onlar, acı bir azabı haketmişlerdir. CASİYE, 11Bu bir rehberdir. Rab'lerinin ayetlerini inkar edenler için iğrenç ve acı bir azap vardır. CASİYE, 31İnkar edenlere gelince: "Ayetlerimiz size okunmuş ve siz de büyüklenip suçlu bir topluluk olmamış mıydınız?" CASİYE, 32Kendilerine Allah'ın sözünün bir gerçek ve Saat'in kesinleşmesi kaçınılmaz bir olay olduğu söylendiğinde siz, "Saat'in ne olduğunu bilmeyiz! Biz sadece çeşitli sanılara sahibiz ve bu konuda kesin bir bilgi elde etmiş değiliz," derdiniz. CASİYE, 33Yaptıkları kötülükler kendilerine görünecek ve alay etmekte oldukları şey onları kuşatıp avlayacaktır. CASİYE, 34Ve onlara şöyle denir: "Bugünkü karşılaşmanızı unuttuğunuz için biz de bugün sizi unutuyoruz. Yeriniz ateştir ve sizin bir yardımcınız da olmayacaktır." CASİYE, 35"Çünkü siz Allah'ın ayetlerini alaya aldınız ve dünya hayatı sizi kandırdı." Sonuç olarak, onlar oradan çıkamazlar ve özürleri de dinlenmez. MÜCADELE, 5Allah'a ve elçisine karşı gelenler, kendilerinden öncekiler nasıl alçaltıldıysa öylece alçaltılacaklardır. Biz, apaçık ayetler indirmiş bulunuyoruz. İnkarcılar için utandırıcı bir azap vardır. TEĞABÜN, 10İnkar edenler, ayetlerimizi ve mucizelerimizi yalanlayanlar ateşin halkıdır; orada ebedi kalıcıdırlar. Ne kötü bir varış noktasıdır!
3-Kuran’da üzerimize farz olan beş vakit namaz hakkında çok sayıda ayette bilgiler bulunmaktadır. Ancak onlarca ayet ve konuya ilişkin yüzlerce hadisten hiç bahsetmeden bile, tek bir ayetle -evet sadece ve sadece tek bir ayetle- Kur’an-ı Kerim’de beş vakit namaz olduğunu ispat etmek mümkündür.
İnternette yüze yakın Kur’an meali var. Bunun için bu meallerden herhangi birini açıp Bakara suresinin 238. ayetini okumak yeterlidir.
Bakara suresi 238. ayette Rabbimiz şöyle emretmektedir: ‘NAMAZLARA ve AYRICA ORTA NAMAZA DEVAM EDİN.’
Ayeti tahlil etmeden önce okura küçük bir Arapça gramer bilgisi verelim. Hepimizin çok iyi bildiği gibi Türkçede varlıklar, sayı bakımından ikiye ayrılır: Tekil ve çoğul. Arapçada ise kelimeler sayı bakımından üçe ayrılır: Müfred, yani tekil; Müsennâ, yani ikil ve cem’i yani çoğul.
Müfred: Aynı tür varlıklardan yalnız bir tanesini gösteren kelimelere denir. Örneğin; kalem, namaz gibi.
Müsennâ (Tesniye): Aynı tür varlıklardan iki taneyi gösteren kelimelere denir. Böylelikle Arapçada, ‘iki’ sayısını kullanmadan da tek bir kelimeyle, aynı varlığın iki ferdine işaret edilebilir. Bunu yapabilmek için yalın haldeki bir isme ‘elif-nun’ eklenir. Örneğin; iki elma, iki namaz gibi.
Cem’i ise en az üç ve daha üzerindeki varlıklardır. Örneğin; elmalar, namazlar gibi.
Bakara suresi 238. ayette geçen ‘namazlar’ anlamındaki ‘salavât’ kelimesi cem’idir yani çoğuldur. Yukarıda izah edildiği gibi Arapçada çoğul en az üçten başlar. O halde, ayetteki ‘salavât’ sözünden en az üç namaz anlaşılmaktadır. Ayete göre salavât’ın dışında ayrıca bir de ‘orta namaz’ kılınması emredilmektedir. Zira matuf, üzerine atıf yapılandan ayrıdır. Bu nedenle ‘orta namaz’ sözcüğünün, ‘namazlar’ ifadesine dahil olması mümkün olmadığı gibi, her iki yanında eşit sayı bulunmadığından üç namazın arasında yer alacak bir namaza ‘orta namaz’ denilmesi de akıl dışıdır. O halde, ayetteki ‘salavât’ kelimesi, en az dört namazı ifade eder. Orta namaz bu dört namaza eklendiğinde ise beş vakit namaz ortaya çıkar.
Orta namazın (salât-ı vüstânın) ikindi namazı olduğuna ilişkin tüm hadis kitaplarında çok sayıda hadis vardır. Örneğin; Hendek Gazvesi’nin kritik bir gününde ikindi namazını kılamayan Hz. Peygamber’in müşriklere bedduada bulunurken, ‘Bizi salât-ı vüstâdan alıkoydular” ifadesini kullanmıştır (Buhârî, “Cihâd”, 98, “Megâzî”, 39; Müslim, “Mesâcid”, 202). Ancak hadisi kabul etmeyene yapacak bir şey yok. Kaldı ki Hz. Peygamber örnek yaşantısında beş vakit namaz kılmış, sahabeye imamlık yaparak beş vakit namaz kıldırmış, hep bize beş vakit namazı öğretmiştir.
Tarih boyunca ehli sünnet hep beş vakit olarak namazı kılmışlardır. Şiilikte de namaz üç vakitte toplanmış beş namaz olarak icra edilir. Yani tüm Müslümanlar beş namaz konusunda ittifak halindedir.
-------
Din ve vicdan hürriyeti gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9. Maddesinde gerekse T.C. 1982 Anayasasının 24. Maddesinde düzenlenmiştir.
AİHS 9. Maddesi şöyledir: Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir; bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.
T.C. 1982 Anayasasının 24. Maddesi ise şu hükme amirdir: Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Ben bir Müslümanım. Hiç kimse benim Allah’ıma, peygamberime, kitabıma, dinime, hakaret edemez. Böyle rezil yazıları da kimse sitesinde yayınlayamaz. Dini değerleri aşağılamak bir suçtur. Dini Değerleri Aşağılama suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenmiştir. Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır. (TCK 218)
Dini Değerleri Aşağılama suçu şikâyete bağlı suçlardan değildir. Bu sebeple bu suç oluştuğunda ve soruşturma makamları tarafından öğrenildiğinde re’sen soruşturma işlemleri başlatılır.
Dini Değerleri Aşağılama olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
-----
Muhterem Üstadım sizi şiiriniz nedeniyle tebrik ediyorum
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER (Sonsuz teşekkürlerimle)
Az bile söylemiş üstadım ite Kan arıyor alçak fikrinde bite Adamsan buyur gel açık bu site; Karın ağrın nedir yazsan olmaz mı? .......... MUSTAFAOĞLU İLYAS
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER (Sonsuz teşekkürlerimle)
Az bile söylemiş üstadım ite Kan arıyor alçak fikrinde bite Adamsan buyur gel açık bu site; Karın ağrın nedir yazsan olmaz mı? .......... MUSTAFAOĞLU İLYAS
Değerli yorumunuz ve dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürler üstâdım. Şiirin altına ekledim. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Yüreğine sağlık, ellerine sağlık hocam dedik ya taşlama senden sorulur yine balyoz gibi inmiş tepesine tepesine bir daha ininden çıkamaz inşallah tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim Allah’a emanet olunuz esen kalınız
Hayrullah tarafından 2/20/2023 12:29:02 AM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Değerli yorumunuz için sonsuz teşekkürler. Ülkemizin felaket yaşadığı bir ortamda bir de RUHSAL DEPREM yaşayanların bilmediği konuda dinî değerleri hiçe sayan yazılar yazmasını şiddetle kınıyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.