BİR MİHRİBAN UNUTMAMIŞ
Göç ettim obadan obaya
Yenicesu’yla Buzluca’ya Helkeler salladım kuyuya Helkeylen kuyular unutmuş Koyun kuzu ilen karıştım Dağda tavşan ilen yarıştım Çeşmede öküzlen kıraştım Koyun ilen kuzu unutmuş Tuluk astım işam dalına Un çiledim köpek yalına Çivi çaktım atın nalına Tuluk ilen işam unutmuş Çok su ilizledim yazıda Bit avladım köpek tazıda Yol aştım tozuda tozuda Yazı ilen yollar unutmuş Sepet kurdum kışta cırığa Kürek saldım suda arığa Kül bastım ayakta yarığa Arık ilen kürek unutmuş Gabuk sardım yırtık babuca Solgu vurdum dibekte hevice Eng vurdum sürüde çebice Solgu ilen dibek unutmuş Baharda gıvşırığı tattım Yazın damda yorgansız yattım Ayrana bolcana su kattım Damlar ilen yorgan unutmuş Azığ’mı böldüm kurda kuşa Kaşık saldım bulamaç aşa Derdim böldüm dostlan eşe Derdim bölen dostlar unutmuş Dişledim nice eski düveni Ütüp tokmakladım geveni Gördüm çam sakızı geveni Düven ilen taşı unutmuş Zeyve’de kurmuştum pazarı Çokça çekmişim ahu zarı Gurbet elde kazdım mezarı Zeyve’ylen değirmen unutmuş İbrahim ŞAHİN |
Rers sevgi ve iözlem vardı,
Hakikat vardı,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla