SİYAH GÜLÜM...
Yıkık bir harabenin içinden yazıyorum sana
Kör bir ışığın altındayım Nefesimin bitmesine az kaldığı an satırlar inşaa ediyorum Hayallerimi karanlığa gömerek umudu bitiriyorum Ağlayarak karalıyorum vuslatımızı göremeden Mehtabın altında birlikte el ele yürüyemeden Yazıyorum son satırlarımı pembe düşleri çizerek Bilemiyorum yaşar mıyım, sonsuzluğa gider miyim?!.. Alnına son kondurduğum buse aklımda daha dün gibi Gözyaşlarıma bandırdığım kırmızı kalemimi Deprem yıkığı kelimeleri tek tek öperek diziyorum Siyaha boyanmış kağıda tenimi sürüyorum Kokularım sinsin, özlemlerim veda etsin diye Kulaklarımda canhıraç uğultular akın ediyor ardı ardına Kepçeler, dozerler tepemde zonkluyor Hayat bitti mi ne, gidiyorum kutlu sonsuzluğa?!.. Kanım çekildi son satırlarıma merdiven dayamışken Ne büyük hallerim, emellerim vardı oysa Yolun sonu göründü, kara kış vurdu bahtımıza Beni çağırıyor Tengri dağındaki melekler Hakkını helal et, gitme vakti geldi kanayaklım Bu satırlar sana ulaşırsa, ne olur dökme gözyaşını Tecelli, kader; bir cenneten bir cennete göç ediyorum Mavi güllerin, lavantaların koktuğu diyardayım Unutma beni, seni kalbime gömdüm ömürlük sevdam Hatıralarımız, aşkımız gönül hanende nişanen olsun Allah’a emanetimsin şu dünyada siyah gülüm Perde indi gözlerime, şimdi karanlığa son bakışım... Zafer Direniş ... Çığlıklarımı duyuyor musun? |