HAVUÇ İŞÇİSİ
HAVUÇ İSÇİSİ
İndim dere boyu, azalmış sular, ’Karasu’ bu günler, fersiz akıyor. Karşıda bir yiğit, boynunda fular, Ayakta çizme var, bana bakıyor. Ağızda cigara, omuzda kürek, Yanıma yanaştı, mahcup, gülerek, Elini kaldırdı, ’selâm’ diyerek, Gülüşüne binbir hüzün takıyor. Sordum ?..bu ne telaş, ayazda kışta ? Nedir çalıştıran bu zorluk işte , Derin bir, ’off’ çekti, patladı döşte, Kirpikten yanağa, yaşlar döküyor. Dedi sorma !.. sorma, nesini deyim, Yok’tan anlamıyor ’el kızı’ beyim, Havuç ekmiş ağam, maraba köyüm, Gelmiş Üç kuruşa, havuç söküyor. Oğlan asker oldu, iki kız burda, Rabbim askerimi, koymasın darda, ’ASİ’ şu çuvalı sırtıma vur’da, Ağam ordan beri bana bakıyor. Arif Sami İğde. |