Batı Taklitçiliği
Yayılır içimizde batının geleneği,
Yerleşir her geçen gün Avrupa göreneği. Başlatırsa bir âdet Hıristiyan dünyası, Sarar bizi bir anda kokusu ve boyası. Dışarıdan ne gelse rağbet ediyor toplum, Ya kanser ise gelen, öldürür bizi malum. En kutsal değerleri yok ediyoruz bir bir, Kurumuş yüreklerde artık çarpmıyor Tekbir. İşte onlardan biri, yılbaşı kutlaması, Yıllardır yaşanıyor hastalık patlaması. Kurbana karşı çıkan aşağılık beşerler, Şu anda milyonlarca çam ve hindi keserler. Çevreci, hayvan sever kesilenler daima, Bu katliama karşı bulunmaz hiçbir ima. Yazık ki bu âdete Müslümanlar da uyar, Yılbaşı yortusunda noel sesini duyar. Çiğneniyor o gece hayâ, ahlak ve edep, Öyle bir yozlaşma ki sonu ne olur acep? Millet sele kapılmış geçilmiyor önüne, Çevirmiş dümenini batıcılık yönüne. Batı taklitçiliği hayır getirmez bize, Bu gidiş iyi değil, geliriz bir gün dize. Bu manevi hastalık kuşattı tüm milleti, Atmalıyız bünyeden öldürücü illeti. Görmez misin bu yolun uçurum var sonunda, Küfür boyası gizli renginin her tonunda. Bırak artık kokuşmuş batının bu yolunu, Diren bütün gücünle, kurtarırsın kolunu. Çıkalım bu ters yoldan doğru yola girelim, Yanlışı terk ederek, saadete erelim. Kendi kültürümüzle tarihte zirvedeydik, Bu değerler uğruna sürekli gazvedeydik. Şimdi saptık o yoldan, ne oldu bize böyle? Takip ettiklerimiz bize dost mudur söyle? Özümüze dönmenin gelmedi mi zamanı? Çıkaralım meydana beklenen kahramanı. Devam etmesin artık alçaltıcı bu zillet, Yeniden hâkim olsun O ilahi adalet. Bizi aziz edecek inancımız sadece, Yalnız onunla mümkün en yüce bir derece. Çağırır gölgesine bin yıllık güçlü çınar, “Gel, temizlen” demekte rahmetler yüklü pınar. SALİH SEDAT ERSÖZ |