BELKİ BİR GÜNKumdan kaleler yapardık. Yakamozların dalgalarla, sevişmelerini seyretmek için. Rüzgara karşı kürek çekerdik, ıslak kış gecelerinde. Güneşi batmayan ülkelerin, Gün batımı insanı olurduk. Sen ve ben SEVDA ÇİÇEĞİM. Her sabahın doğuşunu, resmederdim bulutlara. Bıkıp usanmadan rengarenk. Ellerimi avuçlarında hapsetmeseydin, Bakmasaydın gözlerime delicesine, Kırmasaydın cesaretimi, vurmasaydın yüzüme, üç beş satır karalanmış kağıt parçalarını. Sana anlatacak o kadar çok şey vardı ki, ikimizden yana. Ilık nefesin dolaşmasaydı yüzümde, sevilmeyi hatırlatırcasına. Belki o zaman ölmezdi ruhum, yavaş, yavaş ve ben, gece yürüyüşlerine çıkmazdım. Ağlamazdım merdiven altlarında, on paraya satılmanın acısını yaşarken. Fal baktırmazdım çingene kızlarına. Hala doğum günümü, temmuz akşamları kutlamazdım. Adının baş harflerini, silmediysem defterimden Belki bir gün, Bir köşe başında. Bana merhaba, Tuğrul Ahmet Dersin diye. ------------------------------ (Benden esirgediğin bir merhabana muhtacım SEVDA ÇİÇEĞİM) 19-05-2005-Perşembe Tuğrul Ahmet PEKEL |