Küçük Kızdan Mahpus Babaya MektupŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Küçük Azra henüz 6 yaşında Babasının mahkum olduğunda henüz üç yaşında idi
Bir öğretmen kızı suçlu bir babanın kızı değil Sokakların serseri mayınlara mekan olduğu bir zamanda suçsuz ve günahsız içeride mahkum olan bir babanın baba özlemi çeken kızı
Küçük kızdan mahpus babaya mektup
’’Küstü konuşmuyor dil’’ diye yazmış ’’Küçücük canıma yetti ayrılık’’ ’’Bitsin bu ayrılık gel’’ diye yazmış. ’’Ben küçük Azra’yım sevgili babam Ne olur sessizce kapımı çalsan Gitmesen de artık bizimle kalsan Okşasın başımı el’’ diye yazmış ’’Uzun oldu artık bunca ayrılık Garip kuş gibiyim kanadım kırık Benimde canımı yakar yalnızlık Yeter bu ayrılık gel’’ diye yazmış. ’’Aklımın yettiği günlerden beri Beklemekle geçti gittiğin yeri Babasız kızların bu mu kaderi Yeter çok bekletme gel’’ diye yazmış ’’Küstüm diyordum ya küsmedim baba Sevgimi katladım koydum bir zarfa Hasretliği koyamadım mektuba Almadı kağıtlar bil’’ diye yazmış ’’Baba Ben en çok neyini özledim Saçlarımı okşamanı özledim. Gözlerime bakmanı çok özledim Seni çok özledim bil’’ diye yazmış ’’Gözüm uzaklarda hayal içinde Şekillenir başka başka biçimde Sokakta babayla kız gördüğümde Hayaller kurarım bil’ diye yazmış ’’Neden gelmiyorsun ne engeller var Söyler misin baba söyle neyin var Pusumu kurdular kötü adamlar Onlar mı vermiyor yol’’ diye yazmış ’’Ben küçük değilim artık büyüdüm Babasızlık zormuş yaşadım gördüm Resmini aynamın başına koydum Gözlerim resminde gel’’ diye yazmış ’’Geçen gün paltonu asılı gördüm. Sevindim sevinçle odana koştum Babam gelmiş diye anneme sordum Gözümden boşandı sel’’ diye yazmış ’’Yöneldim Allah’a durdum divana Allah’ım babamı tez gönder bana Anlattım derdimi yüce Mevla’ ya Açılır inşallah yol’’ diye yazmış Bu mektup dokundu yufka yüreğe Cevap veremedim küçük meleğe Hem kendime küstüm hem de feleğe ’’Bekletme yolları gel’’ diye yazmış |