SORMA
Sorma nasıldı diye zamanı
Arama mazilerde batık güneşi Yol bilmez çıkmaz sokaklar pusulası Sürgüleri pervazlarından çürümüş Akrep izi dil yarası hançer Kaynatır kabartır zehri İliklerinden içirir. Türkülerinde ağıt bestesi annelerin Karıncalar yol olur güftelerinde Bulutlarında damlalar Ağırlığınca yük. Irgatı diyarlarından esinlenir Ihlamurlar tomurcuklanır çiçeklenir Ballanır ninnilerinden... Öykülenir sevdalar. Yaz yağmurlarında yıkandım ah ne çok ıslandım Yıldızlarına astım kuruttum gözyaşlarını Döküldü közlerinden yığınla Güz esintisi savruk kül Harman kokusuna bulanmış Başaklarından eğik. Lokmaların tadı yok aşsızım Derin kuyular kazar ıssızlığı bakışların Bulutlanır puslu mevsimlerinde Göksel düşlerin garip yazgısı. Kasırgalar ah... Nasılda kırmış Sere serpe ağaçlar! Bozulmuş kuşların yuvası Vurulmuş yıldızlarından silinmiş adları Göklerine çekilmiş inmiş perde Yaralı kanatların matemi Mercan taşlı örenlerin viran Yaslı ocağım. |