Mahmut Kadan

Ogün içerimde bir sızı vardı
Şu kos koca dünya banamı dardı
Felek sillesini, seninle vurdu
Bu kadar acelen neydi can guzum

İçime kor düştü yanıyor içim
Kader böyle ise yapılmaz seçim
Yaşın yirmi beş di, kınalı koçum
Bu kadar acelen neydi can guzum

Yaşa göre gelse idi sıradan
Mevlam çekip aldı seni aradan
Azrail’e, sen mi çıktın kuradan
Bu kadar acelen neydi can guzum

Senin için dünyaları yakardım
Ateş olsa ben önüne çıkardım
Az geciksen yollarına bakardım
Bu kadar acelen neydi can guzum

Şeytanın sözüne kuzum uyulmaz
Ne olursa olsun cana kıyılmaz
Bir o kadar insan, zorda koyulmaz
Bu kadar acelen neydi can guzum

Kaç kez sordum sana hani iyiydin
Damatlık yerine kefeni giydin
Her şeyin tas tamam paşa gibiydin
Bu kadar acelen neydi can guzum

Ecelmiydi seni kendine çeken
Beni sen karşıla yavrum gelirken
Sıra ben de idi, sana çok erken
Bu kadar acelen neydi can guzum

Nasıl yaptın bunu söyle ne ettin
İki kardeşini bırakıp gittin
Yaşarken öldürdün beni maffettin
Bu kadar acelen neydi can guzum

Rukiye’min gözü yaşlı geliyor
Feryatları yürekleri deliyor
Annen baş ucunda sanki meliyor
Bu kadar acelen neydi can kuzum

Bir hoş oldu İsa’m haber alınca
Bu dert beni artık, yer ince ince
Duramadın demek, sıran gelince
Bu kadar acelen neydi can guzum

Alıp geldik Büyük Kızıl köyüne
Herkes burda yatar koyun koyuna
Ben kurban olurum, selvi boyuna
Bu kadar acelen neydi can guzum

Her iki dedende alsın yanına
Düğün yapsın şerefine şanına
Heber versen set olurdum önüne
Bu kadar acelen neydi can guzum

Böyle şeymi olur yavrum sebepsiz
Neden niçin soruları cevapsız
Hiç hesapta yoktu, geldi hesapsız
Bu kadar acelen neydi can guzum

Geçmişlere selam, götür buradan
Cennetine koysun yüce yaradan
Gözümün bebeği sen Mahmut Kadan
Bu kadar acelen neydi can guzum

Demek ki böyleymiş yazılan yazın
Annen Cevriye’den hiç bitmez hüzün
Baban Ramazanda, hep durur sızın
Bu kadar acelen neydi can guzum
Bu kadar acelen neydi can kuzum

Nuh Ali Berk
(Kul Hızır)