Islak yüzüm
Kavgasız bir ülkeye dönüyorum yüzümü,
Basıyorum yüreğime güneşin en kızıl halini. Sen gidiyorsun, Cocuklugunun geçtiği yollara, Ezberliyorum adımlarını, Ardından, Bir bir. Avuçlarına fukara bir çocuğun utangacı kadar, Iki el bırakıyorum. Merhametsiz bir eylül rüzgarında, Kimsesizlerin mezarlığına düşmüş, Bereketsiz topraklara dökülüyor gözyaşlarım. Sen gidiyorsun, Adını kavak ağaçlarına kazıyorum, Sürüyorum bir annenin yemenisine ıslak yüzümü, Alıp başını uzak ülkelere giden atların, Devrimci sahibesi oluyorum, Sen gidiyorsun, Cocuklugunun geçtiği yollara, Ben ,su döküyorum peşisıra. |