KÜL BİLE OLSA
vakti yoktur
uzak ülkelere çıkmanın kimsenin tanımadığı başka biri için herkes kendi avcısıdır sürgünlüğünde söz daha küçüktür içindekinden kirpiğine yerleşir su tutan çözer kırılganlığını biliyor gözlerinde ki talan fark edilmiyor ıslak düş prensi nicedir değiştim kül olan ateşimde kül bile olsa dokun kimsesizliğimin yalnız akşamına yüzün kalsaydı aynaların inadına bir yanımı bulabilirdim senden kalan külden yeni ateşler yakardım kalbine yakışırdı o naif cam doğurur kendini daha genç düşer-içinde ki gökyüzüne insanın tanrısallığında Hasan Taşçı |