A AYINDA
A AYINDA
Kışın köyde kalmak ne güzel olurdu ya, olmadı anasını satıyım Meşe odunuyla yakıp sobayı, Üstünde cızırdayıp kaynayan sudan demlemeliydik tavşan kanı gibi çayı Bir bardak doldurup ,pencere önüne oturup , lapa lapa yağan karın düşüşünü seyretmek vardı pencereden... Akşam yemeğine az kıymalı bir bulgur çorbası pişirip, üstüne biraz pul biber atıp , yarım yufka ekmeği, sobanın üstünde kızartıp arasına eski çökelek dürmeli ve çalmalı kaşığı bulgur çorbasına tıkı kuzu gibi doyururduk karnımızı anasını satıyım... Uzun kış gecelerinde neşeyle komşularla oturup sobanın üstünde ,nohut kavurup köylünün kestanesi sayılan küçük pateteslerden fırında pişirmek vardı ya... Gece sobalı odada hep çocuklar ve yaşlılar yatar . Yatak odası ,mutfak ,salon ,banyo buz gibidir. Atarsın üstüne altı yedi kiloluk yün yorganı kara kura gibi çöker üstüne Dışarıda köpek uluması,rüzgarın uğultusu çatıda fare kedi tıkırtısı, duydukça gömülürsün yorganın altına Aldığın nefesin soğukluğu temiz havadan burnunun ucu üşür adeta nefes aldıkça nefes borundan ciğerlerine doğru gittiğini hissedersin oksijeni uyur kalırsınız gömülüp yorganın altında... Sabah erkenden uyanır kalkarsın uykunu almış, dinç olursun yakarsın sobanı tüttürsün bacanı akşamdan yoğrulmuş hamurdan sabah hemen yazılıp içine çökelek konur. Kenarları bükülür ; biraz yağ, biraz yumurta konup bir sini çökelekli pide pişirilir. Sobanın fırınında çayla kahvaltı yapılır ve başlanırdı yeni güne ... Gürbüz’üm ben bunları düne kadar Hep böyle yaşıyorum ,yaşadım. Sizlerin hayallerini yansıtmak dile getirmek istedim. Durum bu köyde yaşamak isteyene artık köyde yaşamak insana bağlı biraz da genç olmak gerek şehirde yaşamaksa paraya bağlı daha rahat bizde yaşlandık sayılır artık alış veriş daha yakın doktor yakın bütün odalar sıcak biraz rahatlığı bizde hakkettik Turnalar gibi bizde uçtuk köyden daha sıcak olanakları daha çok olan şehre bir kaç ay da olsa ayrıldık köyden Aralık ayında Anasını satıyım H.Gürbüz |
Emeğine yüreğine sağlık
_______________________Selamlar