İstiklâl mayasıyla nesil hamuru yoğur ! Yönetilen uyansa değişir mankurt kafa... Bıçak kemiğe geldi ey Türk kadını doğur ; Oğuz,Bilge,Alparslan; Osman “Gazi” Mustafa !
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
(284)-MANKURT KAFA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
(284)-MANKURT KAFA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İstiklâl mayasıyla nesil hamuru yoğur ! Yönetilen uyansa değişir mankurt kafa... Bıçak kemiğe geldi ey Türk kadını doğur ; Oğuz,Bilge,Alparslan; Osman “Gazi” Mustafa
siyaset ve şiir çok yakışmayan şeyler bir birine o ikinci dünya savaşında böyle ortamlardan nemalanan bir şiire benziyor ve şuanki Türkiye'nin ortamında ancak böyle bir milliyetçi şiir doğurur bu ülkenin evlatları
Herkes bir yol tutturmu gidiyor. Türkiye'de doğruları söylemek yasak.Yalakalık etmek zorunlu.Şair de işin kolayına kaçmış.Klasik cümlelerle işi geçiştirmiş.
İstiklâl mayasıyla nesil hamuru yoğur ! Yönetilen uyansa değişir mankurt kafa... Bıçak kemiğe geldi ey Türk kadını doğur ; Oğuz,Bilge,Alparslan; Osman “Gazi” Mustafa !
Elinize ve yüreğinize sağlık üstadım,anlamlı mesajlar....
wterq22 "ama sizi doğurmuş ya" diyor..Şu an yaşayanları aşağılamanız hiç hoşuma gitmedi..tipik refleks ideolojik kafa böyledir..kendim gibi düşünmeyenler hayvan..diğer herkes kandırılmış..ben akıllıyım ben haklıyım..
Hepimiz kahramanlarımızı bilir ve yaşatırız. binlerce yıllık devlet geleneğimiz vardır. Halkınızı aşağılamayın.Madem siz varsınız uyandırın onları.Ha uyandıramıyorsanız kendinizin ne olduğuna nerede hata yaptığınıza bakın..
Binlerce yılın Şah damarı, Kaybedince çocuklarını, Atının dışkısından arpayı seçti. Ağladı ve yedi. Ağladı ve yemin etti. Bekle beni dedi; Şam, Kudüs, Bağdat, Bosna Bekle ki Bitmesin bu koca kavga.
Onu görenler Resimlere saklandı, sonra Postallara ve bayraklara. Düşlerini keskin vicdanlarına gömüp Kaçtılar bir bir mezarlıktan Onu bir yetimler anladı Bir de kaçamayan güvercinler
Konak Meydanı'nda Hilal vurgunu bir eskici Anlatmak için sadece bu hikayeyi Sesinde düş İnsan arar, Gözünde yaş İnsan sayardı.
Bir de beni sorardı Sokak tabelalarına Bilirdi ki iflah olmaz Güvercin delisi Adam değil bu Tuna’dan, Dicle’ye İki ayaklı su kasidesi
size şiirimide gönderiyorum ki biraz kızdım diye hemen beni de öteki yapmayın kafanızda..
Olmaz böyle bir ifade, dur derim çümkü kıskandım. İstiklâl madalyasıyla kendi neslinin hamurunu yoğur ondan sonra yönetilene uyan de ve sonra bu iltifatla, ey Türk kadını sen doğur . Ama ne doğur. Bak şunları ; Oğuz, Bilge, Alparslan, Osman ve GAZİ MUSTAFA doğur. Ben kesinlikle gıpta ile okudum . Çünkü benim geçmişimi ve geleceğimi dört mısrada anlatmış şair. Ne demeli bilemem ama, Türk anaları daha çok mavi gözlü kurban olduğumuz yiğitler doğuracaktır. Gazi Mustafa'yı Türk milletine doğurana , verene kurban olayım. Şairi yüreğinin orta yerinden öpüyorum, sevgimi , saygımı sunuyorum. Muhabbetle selam yolluyorum.
Yönetilen uyansa değişir mankurt kafa...
Bıçak kemiğe geldi ey Türk kadını doğur ;
Oğuz,Bilge,Alparslan; Osman “Gazi” Mustafa
GEÇMİŞİM GELECEĞİM BU ŞİİRDE KUTLARIM SİZİ