YOSUNLU ŞAFAKTIR, ELİN YAZISI
Felsefe böyledir, istisna hariç
Gamla sınanmaktır, kulun yazısı Her mevsim hazansa hep aynı rayiç Anına ortaktır, yılın yazısı Yaşarsan boyundan büyük nazını Serersin yıllara onmaz sızını Görse kan çanağı iki gözünü Sularla yanmaktır, yolun yazısı Kumrular yâr bakmaz ölünce eşi Başkadır onlarda sevda ateşi Ferhat’la inlerken dağların döşü Mecnun’a hamaktır, çölün yazısı Düşler âleminde başka boyutla Yürekte fırtına, yaşar umutla Tıklattığı yere dalar sükûtla Seraba konaktır, solun yazısı Değişmez yıllardır bu nasıl hâldir Kirpikleri göle daldır ha daldır Yegâne tanığım elli beş yıldır Selime banmaktır, tülün yazısı Sevdanın korundan bulaşsa dirhem Bırakmaz yakanı etmeden verem Gurur abidesi Hazreti Kerem Odunu yakmaktır külün yazısı Çiçekten çiçeğe atarken turu Boşa mazhar değil yemine arı Petekte bulursun gizemli sırı Şifreli adaktır, balın yazısı Anlatamam anla ne kadar yazsam Benzetemem kalkıp resmini çizsem Teveccüh etmezse en büyük ressam Yosunlu şafaktır, elin yazısı Dikenler utanır hercai gülde Hiçlik makamından yokluk var elde Çıkamaz içinden Delibal kul da Çözülmez yumaktır, alın yazısı DELİBAL |