SİYAH YILDIZLAR
Var olan bir şey kayıp gitti avuçlarımdan.
Ne yediklerim yemekti, Ne içtiğim su suydu. Önce savaştık sonra durulduk yorgunluktan, Postacıya elimizle verdik hiç düşünmeksizin. Pişmanlıklarımız bile durdurmadı göçüp giderken, Oysaki su gibi berrak ve saftı her şey baştan. Bu kez mücadele sonu doğru kapıyı çalmadı, Yetmedi göndermeye gönlümdeki ağırlığı. Peki neydi o zaman hayatın tadı,anlamı? Bir gülümsemenin bin yıllık gözyaşı olduğunu anlamak mı? Hangi coğrafyanın insanı ’evet’ dediki siyah yıldızlara? Hangisi boyun büktüde iş bu noktada kaldı? Ben sustukça kalemin diliydi konuşan, Bir kere bile kafasını çeviripte geriye dönüp bakmadan. O ıssız,terkedilmiş şehirde yalnızlıktı yol arkadaşım. Alevlerin arasında kaçmadı gölgemdi yanımda, Bazen kurt adamları bile aratmadım dolunayda. Neyin inadını sürdürdük,tırmandık,harcadık? Hangi sıfatla gözümüzü kararttık da, Merhemi bırakıp yaraları kanattık? Aykırılığı kendimize borç bilip yaktıkça yaktık. Ve tükendiğimiz o an; Aydınlığa geç,karanlığa bir nefes arası yakındık.. YASEMİN ÇETİNTAŞ |
mavişim tarafından 9/5/2008 9:16:11 PM zamanında düzenlenmiştir.