Muhasebem
Gece örttü büsbütün en acı hesapları
Kaldım yine baş başa tarifsiz bir kederle, Topla çıkar böl kalan var ise sevapları Tutmuyor muhasebem tutmuyor hiç kaderle. Şu meskenim dört duvar üzerime geliyor Eledim eledikçe çoğalıyor misaller, Tutamam gözyaşımı aksa yeri deliyor Göğsümde daralıyor kaçtığım ihtimaller. Nedir beni bu denli şevkle kasıp kavuran Nedir bu kulağımda o derinden gelen ses, Yerde sürüklediğim masum gölgemi vuran Nedir şu saçlarımı dalgalandıran nefes. Acıdan titriyorum çekilir gibi kanım Azaptayım tutmayan dizlerimin üstünde, Sanki iki cellatın zaptında iki yanım Ve ruhum kıvranıyor sergilenen büstünde. |