BAŞ EĞMEDİ SEVDAMIZ
Ayrılmalı dendikçe sevgiyle sardı kollar
Ateşlere koydular, baş eğmedi sevdamız Sürgün etseler bile hep aşka çıktı yollar Yönümüze kıydılar, baş eğmedi sevdamız. Vuslat saatlerini hasretlere kurdular Aşılmaz duvar olup önümüze durdular Düşümüzü ezdiler, anıları vurdular Dünümüze kıydılar, baş eğmedi sevdamız. Hayâllere dalardık yarınlardan umutlu Eller kelepçelendi gözler kaldı bulutlu Gözlerini kırpmadan senin ile en mutlu Günümüze kıydılar, baş eğmedi sevdamız. Yüreklere sevgiydik, gözlere ışıktık biz Fakir sofralarında tuz, ekmek kaşıktık biz Leylâ, Mecnun kimdi ki, en büyük âşıktık biz Ünümüze kıydılar, baş eğmedi sevdamız. Tuz bastılar yine de inlemedi yaralar Utandı feryâdından, mâteminden karalar Hâlimizi gördükçe ağladı hâtırâlar Anımıza kıydılar, baş eğmedi sevdamız El ele tutuşmadık, bakışamadık bol bol Demediler ki bir gün aşk ile huzurla dol Hançerleri bileyip acımadan hem de sol Yanımıza kıydılar, baş eğmedi sevdamız Aşk-ı memnu bu deyip nefret ile andılar Döktüler kanımızı içip içip kandılar Bizi öldürdüler ya, bu aşk ölür sandılar Canımıza kıydılar, baş eğmedi sevdamız |
eğilme hangi aşkın mayasında var
dik bir duruş şeklidir
yek vücud iken
sinmek nedendir
hem bu sevda kafaya sarıldımı
tellerim sızlıyor
eğil dağ yol ver ferhat
şu yaylada paslı tüfek
her köyde karacaoğlan
ve zühre şirine gebe