A GUZUM YÜREĞİME BİR SIZI OTURUR
A guzum,
esgilerden bir anacığın galdı onun da bir ayağı çukurda ekinlikte görünmez oldu çekirge gapandık gapılara göçmez olduk dağ bayıra şalvarımız, ispanyol dar paça uçkurumuz kemer oldu kemer tutmaz belimiz ilahanaya göbek oldu bağımız bostanımız soldu, yerinde yeller eser oldu eğsiranı spotula gabağımız termos oldu kevkimiz bardak fincan oldu çatımıza tüneyen guşlar dağların ardına gondu eşeği takas ettik patpata saban gayıtını odun ettik ocağa ot yığmaz olduk gucağa unuttuk ayranı, soframıza cocola gonur oldu geysilikte ataş yanmaz geysilikler yasak oldu dere kenarı çalılar boş gocadonlar asılmaz oldu kimsecikler küllü suyu bilmez geysiler çamsakızı kokmaz oldu yeni yetmeler bir geydiğini bidaha geymez oldu çar çaputa yama vurulmaz oldu. dağlardan çan sesi gelmez oldu dağ yolları gözlenmez oldu daha neler neler…. hepiciği dile geldikçe ananın yüreği sızlar oldu A guzum, bunları mezar daşıma yazıyım deme hemi geder ayak yüreğim sızladı heç değil mezarımda kemiklerim sızlamasın İbrahim ŞAHİN |
Bu Dünya içinde Dünyanı karsam
Yazık, eski çamlar bardak olduydu
Bin unuttum, bir aklıma geldiydi
Çok saygımla Üstadım.