İÇTEN İÇE BİR DÜNYA
Kıyametler koparken sol yanımda..
İçten içe çölüme su oldun sevdiğim.. Sen sen diye yüzbin mecnun gelsede bahtıma.. Bir gülüşün etmez inan bana sevdiğim.. Muhabbet her yiğidin aklını çelmez derler.. Bütün leylalar şöyle dursun, sen ellerimi tut sevdiğim.. Kalbimin gizlerinde dolanan yar.. içten içe seninle dünya kurmuşum ,iki dudağının arasında. Ben keşkelerle örülmüş çelikten bir ağın içinden geliyorum.. Hüzzam makamı yanlızlıklar eşlik etti ayak izlerime.. Kalbime dizdiğin efsunlu hayallerim vardı.. Tek başıma kürek çektim sandalımla fırtınalarda.. Kuruyan gözpınarlarımı kimsesiz kaldırımlarda kediler öptü.. Her gece hüznün sardığı, kelebek sessizliklerinde uyudum. Aşk dolu kumsallarda, göbek bağımı paslı bıçaklarla kestim... Şimdi içten içe dünya kurma zamanı.. Duyulmamış melodileri ortalığa saçma zamanı.. Soğuk gecelerimin bahar rüyası sevdiğim.. Şimdi bütün sazlar majör ve minörde birleşiyor.. Serenatlar yükseliyor martılardan.. Topraktan bir canım biliyorum.. Çamurumu yoğurduklarında düşmüşsün içime.. Saçlarıma saltanat kuran aklara boşverdim.. Anılar cılız ışıklar gibi maziye gömülüyor.. Alazlı yangınlar içinden güneş gibi doğuyorsun... Bir lodooos, bir poyraaz, essede rüzgar.. İçten içe bir dünya bir vuslat oluyorsun... Artık ne hicaz, ne nihavent,ne tango ,ne vals.. Gönlümde anka kuşu oluyorsun sevdiğim. KATYA |