VE ZAMAN ZULME DÖNDÜ
Zaman zulme döndü
Ve zaman bile dönerken Utancından titredi Şehirler harabeye Ocaklar viraneye döndü Vakit kaybolmamış Şehre hüzün inmemişti Çocuklar neşeyle sevinçle Oyunlarını oynarken Kadim şehirlerde Geleceğe büyüme ümidiyle Daha kan nedir sokaklar bilmezdi Hele çocuk kanı ki Bu kıyamete bir davetti Gazabı İlahiyi şiddetle Yeryüzüne çekmekti Daha sokaklar Kan gölüne dönmemişti Genç yüreklerin Sevdaya bilendiği günlerdi Zaman zulme döndü Ve zaman bile dönerken Utancından titredi Şehirler harabeye Ocaklar viraneye döndü Anneler çocuksuz, Çocuklar annesiz Babalar ise kanlar içinde Toprağa uzanmış ve çaresiz Gözleri apaçık dehşete şahit Ve öylece göklere bakakalmış. Dünyayı bir gaflet kaplamış El ayaktan Göz kulaktan habersiz Uyuşuk bir beden Başını vursan duyarsız Bir vücudun azası Müslümanın bu hali İşte ben böyle bir çağa doğdum Ben Filistinli bir çocuğum Böyle bir çağa doğdum Silahım taş kurşun azığım Ben Filistinli çocuğum Ve her sokak başında Şehadete Sevdalıyım Anne karnın da Ya da beşiğim de Ne fark eder Çünkü ben Filistinli bir çocuğum Taşım siccil taşı ben ebabil’im Göklerde süzülürüm Yeri geldi mi Çelik yığınları karşısında Ölüp ölüp dirilirim Düşmanım ebrehe Ya da calut fark etmez Her çağda benim adım Davut Sen ey Filistinli çocuk sen bizsiz İffetimizin bekçiliğini yaptın Biz senden habersiz Ve seni yalnız bırakırken Sen ey çocuk Mescidi Aksayı Bir an bile yalnız bırakmadın Ya biz hangi vakit Senin yanında olduk Üstümüze çullanan Bu zilletten Hangi gün kurtulduk Bırakmadılar değil mi? Dünyada büyüyesin seni Sen Cennete büyürken yavrum Sana dünyaya dar edenler Cehenneme yürüyecekler Hayrettin KIZILOĞLU |