EŞ SESLİ ÂLEM
Söğüde yaslanmışım
Önümde akmakta çay Anılara dalmışım Semaverde demli çay Yaşadık! Ettik mi kâr Saçlara düşürdük ak Her şey akar aşikâr Ak ey ömrüm durma ak Nasip kısmet hep bitti Yiyip içtik biz de aş Çok güneş aşıp gitti Ey güneşim sen de aş Kelebekler serazat Çayıra çakılı at Ölür oluruz azat At dereye bir taş at Yazı güzü görürüz Faniye yaparız bağ Bakar kördür gözümüz Cümle tutku akla bağ Tamah eder kanarsın Nefis doymaz daim aç Zaman ateş yanarsın Kasanı sofranı aç Hep bana der istersin Düşmedi elinden bel Ah of eder inlersin Düz idi eğrildi bel Melek tutmakta dosya Sayar durursun bin bin Görürsün hanya konya Ecel atına bir bin Para yahut davul çal Uyanma hayale dal Yemeğe bak olsa kal Tutsun tek bastığın dal Bakıp imrenelim biz Ev araba... hele diz Ne biz kalır ne de siz Ne giz kalır ne de diz Vakt olur dönmez kolu Kırar geçirir dolu Her bir yol ölüm yolu Mezarlık adam dolu Ezan çağrı icap yok Namaz için kalkmaz el Madem Hakka karnın tok Sen Hakka hak sana el Şarkılar okur bülbül Mutlu olsun diye gül Dikenlik insanlık mı? Gül ol her canlıya gül Boşuna mı bilirsin Vücutta devreder kan Allah emri gelirsin Hak bilme şeytana kan Filinle düştün dara Hak yazmaz bahtı kara Nefs sokar kulu zara Deva mı al ya kara Dört mevsim acep niçin Ardınca koşturur kaz Yaşamak mezar için Dinle saz, kaz hele kaz Çözülmez insan, bir sır Çare mi, deniz ya kır? Kedi tespihi mır mır Ölmeden şu nefsi kır M. Talât Uzunyaylalı |
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Her daim esenlikte kalın.
Saygılarımla.