göreceli bilinç -karlı bir duyuma çöken bahar şu an ne dinlediğini bilsem sisli dalgalar vuran yeşilin avlusuna avlusunda yalnız salıncağın çok oda tuğlası topraktan iki tepenin berrak çocukluğu bir yükseğin eteğinde uzak bir gün sana bakmak kiremitliği güneşin avuç kırmızısı rafları olan gülümsemeler gibi yaygısı sarhoşluk olan desenlerin bağdaşına kalakalarak soluklanarak düşlerin dönencesine bilsem ne gördüğünü gecenin bilmem kaçıncı perdesinde fırtınalara yol yarıştıran terli sözünde siyah atların bilmek, bilinmeyenin kaleminde kelimeleri yol bu sabaha dek varır, varmaz kolaycılık olur siyah duvara sözler sırası yapıştırmak gecedir ya ışığın koyusu yıldız düşü parmaklar aralar ıssızlığı kayar, düşer bir taş göğünden koparak bilmesem oralarda biri olduğunu şimdi |