EVVELA HİSSİYAT
Acı bir tütsü bıraktım geceye;
Dumanı yaktı yelkovan ve akrebi Ansızın ayarlandı saatim geçmişe ve... Teker teker süzüldüler tül perdemden Bin hane sergisine Masam dört nala sakinlikle sessizliğine Gölge düşürmeden koşuyordu Ben ise beş/inci mevsimimden sesleniyordum Merdiven boşluğuna Karşısına almıştı birkaç kare dolusu beş/er yansımasını Z/aman/sızca gecenin girdabını göğsünün orta Yerinde sergiliyordu beşer’ül mahşere Ağır ağır çıkıyor merdivenden Kİ döküyordu eteğinden çingene taşlarını Ben ise bir kaşık yüzde boğuluyor Ve tek nefes yaşıyordum; Yaşamak denilirse Sokak lambaları bir ışık süzmesi ile evime konuk Oluyorlardın davet/siz/ce dişleri ile söküyordu Gecemin kızılını güneşin avucundan Yerla yeksan oluyordu sen’li birçok hecem yüreğim uzaklaşırcasına Derin hesaplaşmalardan geliyordu dağlara serdi Halimden kalmayan gülümsemelerimi Uyanmak istiyordu gözlerim, yağmur yağıyordu alnıma Saatimi güneşe kurdum lakin geceden kalma saatler çalmıyordu Ben/den kalan sen gelmiyordun |
Yureginiz, kaleminiz dert görmesin ...
Kalbi muhabbetlerimle ..
👏👏👏👏