eski zamanlar
bir yüksek tepedeyim
efesi izliyorum günlerden eski tarih zamanı çıplak ayaklı topukları pembeleşmiş bembeyaz örtüsüyle bir ege dilberi. bir tembel rüzgar iyotlu sokakların kokusunu zeytinyağı kokan atölyelerde besleyip değerek kızın saçlarına burnuma getiriyor kızın saçlarının kokusunu passiflora olarak çekiyorum içime büsbütün başucumdan ayağıma kadar. kız alabildiğine ferah nazlı ve alımlı ve sade kız öylece yürüyor saçları uçuşuyor saçlarının ucu sarı sanki güneşe değmiş sapsarı parmakları incecik upuzun bana değecek kadar bir sevgilim olsa o da böyle olsa diye geçiyor içimden bir yüksek tepedeyim uzanamıyorum ona uzadıkça aramızdaki mesafe tarihsiz kavuşamamalar başlıyor bir nefesten diğer nefese |
Biz de okuduk ve kutladık yürekten, yalansız ve riyasız
Gönlün abat olsun, huzurla dolsun
Şiirle kal, sevgiyle kal, hoşça kal