Gül demeti
Gül demeti
Tutulmuşum dar alanda Nereye dönsem duvar kapı Tutulmuşum tutuşmuşum Tutsak Dönemiyorum senden yana Sarı saçlarında sararıyorum Cığaramda yanan tütün gibi kül köz Gözlerin deniz derya okyanus Çırpındıkça batıyorum Nefessiz kulaçsız aç bilaç Yüzün ay dişlerin yıldızdan parlak Dudakların birbirine değdikçe Şimşek çakıyor beynimde Güldükçe gamzelerin Kadife sesin kesiliyor nefesim Düşüyorum sana, düştükçe, Kırk bin yerimden kurşunlanıp Kokunu çekiyorum candan kopup İnce uzun nazik parmakların Parmaklarım titriyor Sensiz dakka saniye geçmiyor Orda burada yolda karşımda Aklım fikri gözüm özüm yüzüm Gidemiyorum gelemiyorum Yer yarılıyor dibine giriyorum Gündüzümün hülyası gecemin rüyası Gül yüzlü gül kokulu gül demeti Nazım niyazım hasretim Burnumun dibindeki gurbetim Sana kesilmiş biletim Coşkûnî |