BU AKŞAM BİR GARİPLİK ÇÖKTÜ ÜZERİMEBu akşam bir gariplik çöktü üzerime. Kendi özümde yalnızlığın en koyularındayım. Gel de yanma bu hastalığa. O yasak, bu yasak ona uzatma elini, sakın haa. Suyu sıkılmış turpa çevirir de anlayamazsın. Ah neler vermezdim, domatesle beyaz peynir, Yanında ağzına kadar dolu bir kadeh Ve karşımda hiç olmayan sen. Şerefine be güzelim, şerefine be yavrum. Düşünmeden geçen günlere, hesapsız yarınlara. Bu akşam bir gariplik çöktü üzerime. Kendi özünde yalnızlığın en koyularındayım. Sakın, sakın uzatma elini Bu hayatı sensiz yaşamak istemiyor yüreğim. Doğum gününe yüz kırk bir gün kalmış, Tespih çeker gibi günleri çekiyorum. Senden bana kalan tek yadigar, aylardan hep Temmuzlar. Yirmi dört mü bitiyor? Yoksa yirmi beşe mi merhaba diyorsun? Bu gün temmuzun On sekizi değil, Daha yüz kırk gün var Bu akşam bir gariplik çöktü üzerime, Senin girdabında boğulmak üzereyim. Sevda çiçeğime: Sadece senin için. 10/03/2010/Çarşamba Tuğrul Ahmet pekel |