Senin RüzgârınBir karmaşa ki Kalem elimde dönüp duruyor, Bıçağın ucunda sinir uçları törpülendikçe Kalbur gibi sallıyor zaman Öyle örttüm üstünü, yaprak sarı Bir iki tur atıp izledim seni uzaktan Deminde bir sıcak çayı özledim Sarhoş eder bu deli zaman içimde Kaldırıp attım her şeyi senden uzak ne varsa. Yoruldun biliyorum sormadan yaşarken Şimdi çağır ellerini, mürekkep soğumasın Nasırlı gözlerim çökmüş dibine bir gölgenin Biliyorum kapılar kilitli. Kasımın ayazı rüzgar gibi sürüklüyor seni Beni dersen kaldım gittiğin yere bir adım Beni öyle savuran bir rüzgara rehin, Sessiz ve sözsüz bir cehennem gibi dalgın Beni bilirsin, vazgeçtiğimde vurulur nefesim en durgun yerinden Hadi öyle susalım ki kimse bilmesin Hadi öyle git ki sesin gelsin derinden. Emel İpek Yeşil Doğaçlama |