Bir istanbul akşamında,
Gecenin hüzüne çalan o mahmur anında,
Maziye hapsolmuş onca anılar eşliğinde, Sönmüş bir sokak lambası altında sabahlarım, Kah senli kendimi kah kaybolan gençliğimi ararım, Bu gece görünce bağrıma akan eserin kanlı göz yaşlarımı, Gönül hanemin buğulu camlarına yazılı ismini, Solmuş resme bakıp içten içe kahrolduğumu, Yalnızlığıma tanık eden şehir ağlıyor eserine bana, Gizli gizli kanayan sen yarama derman aradığımı, Sahra çölüne dönmüş ömrümün gül misali nasıl solduğumu, Çaresizlikten bedenime gurbet prangalarını vurduğumu, Göz yaşlarım eşliğinde hasret yağmurunda ıslandığımı, Sevda adı altında sen karanlığa mahküm olduğumu, Görünce şehir dile getirmediğim seni ne çok özlediğimi, Bir kuru tebesümüne bir kelamına hasret kaldığımı, Bu gece bu şehir bir isyan ederki sorma ne lanetler okur sana sevda...! Ayrılıkların Şairi Osman Dastan © 17/ 09 / 2022. 17 : 40 |