YİNE Mİ GELDİN EYLÜLŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sonbahar ve Eylül ayının hüznü...
YİNE Mİ GELDİN EYLÜL
Yine mi geldi bir Eylül daha… Hatıralarımı da almış bak gelirken heybesine… Hüzünlendirmek hoşuna gidiyor sanki beni Ah! yaprakları döktürecek şimdi yaralı yüreğimden Her biri diğerinden daha da kehribar sarısı… Yavaş yavaş aç o heybeyi Eylül ne olur! Bu kaçıncı kırılan dalım of of! Bilemezsin… Beşinci Mevsimim Eylül demiştim ben sana şiir kitabımda… Rüya mı görmüştüm yoksa hep sonbaharda… Her Eylül hüzün mü verecek böyle bana Nasıl dayanacak bu serçe yürek… Gözlerden hazin hazin yaşlar dökülecek Mahzun kalbim heybendeki hatıralar ile üzülecek… Güçlüyüm deyip durursun bir de kendine Vurgun yemiş şu yaralı mangal yüreğini Yetmedi mi artık, yetmedi mi kandırdığın söyle Bak vefasızlar sonbahar gibi uçup gittiler… İstanbul’da bir semt adıymış be gerçekten bu vefa… İnkâr eden yorgun kalbin de anladı mı artık sence bu defa… Gidenler gelmeyecek unut artık… Hazinmiş meğer tüm sevdaların çıktığı yol… Kavuşmaksa başka bir bahara kalmış Kapat kapılarını yüreğinin artık… Kilit kilit üstüne, prangalar da vur hatta hiç açılmasın Ateşlere atıp da narında yakma onu, küllendirme… Döktün heybendekileri Eylül, haydi artık gitme zamanın… Hüzün ayı demişler sana, adın böyle çıkmış işte… Halbuki en büyük aşklar Eylül’de başlarmış… Git artık lütfen tez git üzdün yine beni Kelimelerin bittiği yerdeyim sevinme ey zalim Eylül! Lal oldu bu gece hiç susmayan dilim Anlatamıyorum, anlatamıyorum, anlatamıyorum ki seni… AYŞE FİLİZ GÖKDEMİR ÖZARSLAN ADANA 09.09.2022/CUMA |