Yapraksız Dal
Gözlerinin akı parladıkça
Tepeden tırnağa gerildi Korkunun gırtlağı Aşamadığı isterik imgeleri. Umacılar tıkasa da Yer altı geçitlerini Kaba saba ulaşıldı En son safhaya. Bir kere de yüreklendir beni Ey menbamı çalan bellek! Ya da bir nefes aldır Nefesini tutmaya Meyyal olan ruhuma. Gem vurulmuş ağzıma. Nasıl söylesin İçimdekini dilim. Dilim ki Mühürlenmiş kederlerle. Noksan bir şeyler var Bu yitik hayatın içinde. Çırağı kalfası ustası da Sen olmuşsun dertlerimin. İnce telaşlı hallerimiz Hepsi haybeye. Kudurgan dalgaları öfkenin Sürükler bizi eksilmiş güneşlerin Tepesinde kanat geren hayallere. Bizi ayakta bir tek onlar tutar. Ve bir tek onlar Göğe merdiven kurar. İnandır beni! İknâ et! Sekteye uğramadan anlat! Hüznün perdesini arala. Cılız çıkmasın Kırılmasın sesinin cesareti. Gözlerinin feri aydınlatsın Yüreğimin karanlık köşelerini. Alışıla gelmiş kötü huylarımdan Kendime zerk edilen öfkeden Kurtar beni. Kırıcı sözün Yüksek sesin Hayatımı zehir etmesine İzin verme. Bırak Rüzgâr üflesin Çiçekleri havaya. Ham halimi Görmeye tahammül edemezken Yapraksız bir dalın Yeniden yeşerebileceğini anlat... Eylül Ak |