DİL ANLATAMAZ
Yolunu beklerim, geçiyorken sen
O an ki duygumu, dil anlatamaz Kızıl gül misali, açıyorken sen İçim de coşkuyu, Nil anlatamaz Uykusuz kaç defa, söktü şafaklar O uzun geceler, ne sırlar saklar Bir anda belirdi, saçımda aklar Güne, aya bölsen, yıl anlatamaz Sevgilerle dolu, oysa sadağım Bülbül nağmesidir, dalım budağım Neva’dan bir şarkı, söyler dudağım Sevda türküsünü, yel anlatamaz Ensem de hissettim, hep nefesini Görmek mümkün değil, az ötesini Yâr diye haykıran, gönül sesini Vuslata çıkmayan, yol anlatamaz Yokluğunda bağra, basıyorken taş Ağrımaz mı her gün, bendeki bu baş İstemsiz gelirken gözlerimden yaş Yanağıma inen, sel anlatamaz Bir gün öldürecek, beni bu sancı Terk etme zamanı, bu hanı, hancı Ne bilsin gönlümü, yadla, yabancı Derdi çeken benim, el anlatamaz Sevdalar her zaman, güzeldir oysa Dilek tutuyoruz, bir yıldız kaysa Yürekteki yara, bir de sevdaysa Lüzumsuz sazında, tel anlatamaz Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
tebrikler
selam ve sevgiler