MübalağaGururun yüksek rakım, in ege denizine Dikkat et su kaçmasın, kibirli genizine Çıktığın yol taşlıdır, inanmam ben izine Veresiyem kesildi, bundan böyle peşin gel Oltamı yemledim ben, iki kere düşün gel Ağzın saray kapısı, açmak için çökülmez Sözlerin kerpetenle, istesemde sökülmez Üfürsemde faydasız, yaprakların dökülmez Bedenin kaktüs gibi yürek lazım tutmaya Meyvesi zehirlenmiş, korkarım ki yutmaya Lafları geveliyor, kayış tutmayan kasnak Çamurda gezinirken, paçanı tuttu pasak Gözümü gözlerine, yasak eyledim yasak Çevremde yuvarladın, tozların yapışıyor Şeytanın ipliğinde, izlerin kapışıyor Suyu taşırma gülüm, patlaya bilir bendin Canavara dönüşür, sevimli küçük kedin Ben minayı düşlerken, sen kafaya taş yedin Laflarım davul tokmak, kapışıyor çalarken Dondurman zehir zıkkım, yapışıyor yalarken Kabalaştı gururun, zoru seçtin sonunda Aras’a muhalifsin, asi geçtin sonunda Bir parça beyaz bezi, ölçtün biçtin sonunda Bir karış aklın ile, metre sana fazladır Sesinin fazlalığı, elden gelen gazladır İSHAK ARAS ishakaras(mihman) Söke/Aydın |