BAKMAK’TAN, GÖRME’YE..
Bakmak ve görmek üzerine bir soru ve bir yorum. “Kimler bakar ve kimler görür?..” diye hiç düşündünüz mü? Bakmak ile görmek, nasıl olur? Evet. Kim bakar da.. kim görür?.. Bakmakla görmenin farkı, nedir ve nasıl oluşur?..
Bakmaktan görmeye uzanan yol, nasıldır ve nereden geçer?!! Bu eğer bir sır ise, ya bu sır’ra nasıl ulaşılır?!! Siz hiç düşündünüz mü, bakar mısınız.. yoksa, görür müsünüz?.. Şayet görür iseniz, bununla öğünür; görmez iseniz, bununla yerinir misiniz?.. İsterseniz buyurun benimle, “bakmaktan, görmeye..” doğru bir yelken açalım ve bakmak ve görmenin, farkını ve tadını çıkaralım!.. Bakmaktan kurtulup, “büyük bir sır olan “GÖRME MERDİVENİ”nin basamaklarına birer-birer tırmanalım!..” Haydi bakmayı bırakıp, görmeyi deneyelim… BAKMAK’TAN, GÖRME’YE.. ŞİİR NO: 06 ** 05-04-2010 Gözler, görmez; bakar.. yalnızca, beyin görür, Görünce.. ışık, ses, renk.. cümbüşü, belirir. Gördüğün mucizeleri, bilmek istersen! Gördüklerinden, “us’a gelenler.. seçilir...” Gözler; bir penceredir, anlamsızca bakar, Sinir uçlarından beyne, bir “elekrik!” akar; Akl’a, fikr’e ve gönül’e.. bir kapı açar, İşte, ‘o an’ kalp’te; bir “ürperti, sezilir!..” Gören göz ise, neden karanlıkta görmez? Rüyada nasıl görür, bir türlü çözülmez, Cahil bu soruyu, kendisine hiç sormaz. Cevab bulabilse, Kâinat’a saçılır... Beden gözü, kalp gözü üst-üste çakışır, İki zıt dünya birlerine akışır. İşte bu aranan FİRASETLİ BAKIŞ’tır Esvapta hikmeti bulanlar fark edilir... Gözler görmesi için, ışığa muhtaçdır, Göze; “görmenin kudretini” veren “RABB”dır; Gören değil, aptalca bakanlar.. ahmak’dır, Gerçeği gören’e, “ARŞ’dan kapı açılır!..” 04-04-2004 * SAAT: 03:30 * Konak-İZMİR. |
Emeğine yüreğine sağlık
_________________________________Selamlar