YOLLAR ve YILLAR...Yollar ve Yıllar... Ne dostlar yitirdik geçmişte bir bir, Her biri canımdan aldı da gitti. Kimisi yoksuldu, kimi ekâbir, Zamandan ırayıp, sonsuzda bitti. Hep safâ sunardı gönüllerimiz, Çaresiz gördük mü ona koşardık. Hakka uzanırdı şu ellerimiz, Dertte, mutlulukta biz de coşardık. Adana, Karataş, Karaisalı; Sımsıcak günlerde düşerdik yola. Bazen cumartesi, bazen de salı, En serin yerlerde verirdik mola. Dağların başından denizlere dek, Kırlar ve yaylalar evimiz bizim. Artar eksilmezdi kalplerde ahenk, Yörük obasında serimiz bizim. Motorlar inlerdi Gâvur Dağında; Silifke servisi Adnan’ı bekler. Işık’ı sorarsan; en genç çağında Namrun Yaylasında karda emekler. Harley Ali Osman, tutulmuyor ki; Beş kişinin gücü ona yetmiyor. Harpten kalma mâlûl, satılmıyor ki, Zaten kime versen para etmiyor. Jawa’lardan biri çoktan ondaydı, "Ersen" adı hâlâ içimde tekler. Karısı Birsen’se hep yanındaydı; "Ersen" ilk fireydi, Fatiha bekler. Adnan ekip başı, Jawa’nın pîri; Hafta yedi günse, ikisi bizim. Bürücek’te vardı bir evlik yeri; Nurten bırakırsa, ev hepimizin. Tekir ve Pozantı yol uğrağımız, Kıvrımlı yolların ilk fatihiyiz. Sonrası Çiftehan son durağımız, Çıkılmaz dağların ilki biziz biz. Her pınar başında dudak izimiz; Kar üstünde seken keklik olurduk. Kartallar verirdi yolumuza iz, Doruklara yolu ilk biz bulurduk. Ne yollar eskittik yıllar içinde, Zaman yolumuzu bir bir ayırdı. Motorlar yıprandı yollar içinde, Kimini alan güç, beni kayırdı. Şimdi hatıralar sarar içimi, Evvel gidenlere hâlâ yanarım. Gün geldi, değişti hayat biçimi, O güzel demleri buruk anarım. Fatiha yollarım giden dostlara, Gönüller bir ise; yol birleşecek. Orda bakılmıyor üste, astlara; Toprakta çok çiçek var yeşerecek... 31.05.2013 Fatih-İST. Enver Özçağlayan |