Nurnigâr
Hüzzam makamında bir hasret idi damarlarımda gezen
Çaresizlik içerisinde kapına dayanmış bir geda gibi Şifahane-i yüreğinden Aşk dileniyor Aşk ağlıyor Can hıraş bir yorgunluk içerisinde bu ahvale katlanıyordum Nurnigâr Seni sensizliğe şekva ediyor Vâv misali içime kapanıyor Külli sevdalıları sinemde hissederek Katre katre yaşlar döküyordum Nurnigâr Ahh ki Y’anı-yordum Nurnigâr Ben yanıyordum Oysa yüreğim İbrahim vari "Lâ Ühbbul Afiliyn"diyordu Lâkin Ne dilim ne dimağım beni dinlemiyordu İlelebed yanımda kal Benden içeru ben ol istiyordum Nurnigâr Kipriğin kaşına değse kıskanıyor Sesin Sözün Ellerin Kimselere değmesin diye dualar ediyordum Kimselere diyemediğim bir aşk ile Bedenen tükeniyor Ruhen binbir azab içinde Bahr-ı Aşk içerisinde boğuluyordum Nurnigâr Eyy beni benden alan Beni benden alıp Hifa turabına gömen Nurnigâr Diyorum ki Varsın recmlere bırakılsın yüreğim Gülmesin makus kaderim Ve dahi Tüketsin eritsin devâsa hasretin Ben bende öldüm Bırak sende dirileyim Nurnigâr Bırak sende dirileyim Nurnigâr Tüm zerrelerimi işgal eden Aşk’ınla Beni bana bırakma Bırak ben sende dirileyim Nurnigâr Liyakat - |