Hançer
Seslendiremediğim ağıtlar yakıyorum içimde
Bir bir gidenlerin ardından. Açılan her yaraya Göz yaşlarımı merhem ediyorum. Göz göz kanayan yaralarıma Kabuk oluyor mu dualarım acaba ? Hangi dilde ağlasam sakıncalı Kullandığım her sözcük Kuracağım her cümle içimde mahpus Sırtıma ağır geliyor bu yük Cehennem nârı bir efkâr birikiyor usumda Parmaklarımı yakıyor içmeyi unuttuğum cigaram Henüz bıyıkları terlememiş taze fidanları Kime kurban veriyor coğrafyam. Belki de Ondandır türkülerim hep yaralı Ondandır bir babanın yürek yakan ağıdı “Giden oğul hiç gelir mi yerine Ah evladım yaram indi derine Hele bakın zalimin eserine Seni vuran eller kırılsın oğul" Bazen bir ağıt yankılanır Amed semalarında Notasız duraksız kafiyesiz “Diyarbekir ortasında vurulmuş uzanırım Ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım" Bundan sonra ne söylesen anlamsız Tüm sözcükler kifayetsiz. Binlerce yıldır en acı ağıtlar düşmüş payımıza Başımız ayıkmamış ölümlerden Bize düşense ölümlerden ölüm beğen Hep en yakınımız olmuş Sırtımızdan hançerleyen. Ozan Devrimî 16.07.2022 |
Saygı ve selamlar