ÜÇ ARKADAŞ
ÜÇ ARKADAŞ
Üç arkadaş kol kola, Sapmadan sağa-sola, Çıkmışlar bir uzun yola. Yorulmuşlar. Saatler sonra; Vermişler mola. Oturmuşlar. Altı da bir, üstü de bir yerin. Hayat ağacı çınarın Gölgesi de pek bir serin. Çok geçmeden Başlamış bir sohbet, Derin mi derin. Sağda SEFA, solda CEFA. Tam ortada da VEFA. Az soluklandıktan sonra Söze başlamış SEFA: "Yok bana engel, Hayat benimle güzel, Her günüm bana özel Sefam olsun oh, oh!.." Dönmüş CEFA’ ya: "Sen var ya ebed-ezel, Hayatın olmuş gazel Delik deşiksin, Her yerin dantel.,, Buna içerleyen CEFA: "Odun yanmayınca kül olmaz, Topraksız gül olmaz. Dalına bülbül de konmaz. Gül olup açtıysan. Köklerin toprağımda. Sefa süremezdin, Yanmasaydın ocağımda... Unuttun mu ah, ah!.. Bakmış söz uzayacak, Bu defa; Araya girmiş VEFA: Uzamadan söz, Yeniden harlanmadan köz, Demiş ki kısa ve öz: "OLMAZSA CEFADA VEFA,SÜRÜLMEZ Kİ SEFA. Biz üç arkadaşız, Hayat boyu yoldaşız, Ayrı ayrı olsakta, Üçümüz bir başız Bilmez misiniz vah, vah!.." Girmişler tekrar kol kola, Revan olmuşlar yola... Hasılı: Hayat yolu uzun, Kısası sözün; Gelmişiz dünyaya bir defa, CEFA çekmeden olmuyor SEFA. Cefanında,sefanında tadı yok, Olmayınca VEFA. Kemal KARAPIÇAK - İzmir |