YILKILAR
Yılkılar geçiyor ovadan.
Tutsak insanlığa inat. Kimi al, kimisi doru ya da kır. Kimisi göz kamaştıran bir bakır. Başları önde ve mağrur. Yılkılar geçiyor Anadolu’dan. Tam alnında beyaz bir nişanesi, Kuyruğu topuklarna uzanan, Tüyleri aydınlık ve parlak,. Yeleleri aslan yelesi Ergen kız gözlü yılkılar. Yılkılar yaşıyor yaz, kış ve baharda. Karakışın zemheri ayazında. Mayısın diz boyu çayırlarında Her akşamüstü güneşe karşı koşan yılkılar. Spil dağında, Afyon’un Karaca yaylasında. Ve At sesleri yankılanır Sultan sazlığında. Cesaretsiz, korkak ve hain, Kurt sürülerinin iştahı kabarmış. Muş ovasının puslu havalarında. Hele bir saldıradursunlar Korkak ve hain kurtlar. En ufak bir korku bilmeyen İri aygırlar, bulut gözlü kısraklar. Alimallah dar ederler de ovayı, Kaçacak yer bulamaz pusucu kurtlar. Vay gardaşım vay! Bahtı kara yurdumda, Güneşe koşan yağız atlar var. Tüyleri parlak ve gür. Her biri Dadaloğlu ki; Padişah fermanı kâr etmez. Onlar dağlarda, ovalarda mutlu ve özgür. Ömər Yalçın 25/06/2022 |