Çobanın Saflığını Kıskanmış HırsızDüşman bir bakmışsın içten dost olmuş Hakkında gıybet edip konuşan pişman… Ne oldum değil ne olacağım de Kusur arayan olur zayıfsa şişman! Burası yolum tesisleri Kazı değil tavuğu değil Dahası dolum tesisleri Kuyuya baksa insan kaybeder eğil Kuyunun dibinden nasıl olsa çıkar Yusuf Hatta zenginlikte nam salar Dokunur insana yakışan her vasıf Ekmek üstüne sürer terayağ bal alır! Lakin çobanı hırsızlar zengin yapmışlar Kıskanmış ya saflığına bakıp dönmüş Çobana bakmış ne oldum delisi olmuş Kavalı değnek, vermiş parayı vurmuş sopayı Bozkırda gördüğü yıldızlar şehirde sönmüş… O masum insanı Katil etmiş bilmediği lisanı! Kurbağa kadar değeri kalmamış Haydan gelen işte çürütür kalsa dişte… Ey çoban sen alnının terine bak Kokarsa koksun ısınırsın tezek yak Yol tutarsan sonunda bulur ya hak Bakarsın yokluk olmuştur çokluk… Saffet Kuramaz, Haziran 2002 |