Vâ Esefâ
Maneviyatı eksik ruhumuzda kuleler yıkılıyor Mâhruze
Dört duvar hunharca üzerimize yürüyor Ağrıyor şedid bir sızı ile kambur yüreğimizin bel kemiği Korkularımız ürkek İman’ımız Teslimiyet’imiz Tevekkül’ümüz taklid’den ağlıyor Mâhruze Nereye baksak sonu hüsran Vefa’nın sırtında ebruli vâv Aşk’ın elinde keskin zülfikâr Harfler çığlık çığlığa Elif gibi dimdik durmaya meyyal libasları yırtık Kâlemlerin yazdığı ızdırap ve âcıdan müterkip Huzur inzivada Kelâmların takati yok Dizlerinde neşter yaraları aşikâr Öyle bir acı ki Adı yok Mâhruze İzahı yok T’adı baldrian zehrine eş Y’akıyor y’aktıkça sâdrımızı virân eyliyor Şikayet’e yüzümüz kalmadı Mâhruze Gayrı vefa in’idama çekilmiş Kalplerimiz yorgun Kalplerimiz kırgın Kalplerimiz bizâr Bir ben tutturmuşuz Mâhruze Ahvâlimiz perperişan Dergâh’ı ilahiye nâmzet Gönülgâh’ımız bize bigâne Susmuyor figânları Akmıyor aklamıyor Gözyaşlarımız dahi bize dargın Oysa Bir yudum tevbeye muhtaç çorak turabımız Mâhruze Biz ise Vâ esefâ ki halâ gaflette Ve hâla miskin Liyakat - |
Toz yola
Hüzün yüreğe
Temmuza zemheri düştü.
Tebrik ve saygıyla.