BİR KAÇ ERİK
Yürüyordum eve doğru.
Elimde bakkal poşeti. Bir fani kesti yolumu. Arıyorum sahibini. Gösteriyordu eliyle, Bahçemizdeki eriği. Utangaç mahcup haliyle. Dedi bunun sahibini. Hayırdır inşallah dedim. Dün buradan erik aldım. Helallık almaya geldim. Bilirmisin sahibini? Durakladım bir an öyle. Şaşırdım, kaldım öylece. Uyuyamadım dün gece. Bilirmisin sahibini? Kardeş kardeşi soyarken. Komşu komşudan çalarken. Zengin hak nedir bilmezken. Bu da nereden gelmişti? Gel diyerek buyur, ettim. İki poşeti bir ettim. Boşu erikle doldurdum. Verdim eline poşeti. Şaşkın şaşkın baktı bana. Çocuklar, baksın tadına. Gelip geçerken al, sorma. Helal olsun, sana hepsi . Sahibini arıyordun Elimle toprağa diktim. Ara sıra suyun verdim. Bakımınıda üstlendim. Gölgesinde otururuz. Sahibi Allah biliriz. Kuldan da dua bekleriz. Sende ediver duanı. |