GİTTİ BABAMİZ
Kara sabanla boz tarla süren
Canını dişine takıp, emek veren, Fakirlige direnip göğüs geren, Bir gün görmeden gitti Babamiz. Zile dağından sırt yükü odun çeken, Göduk göduk ölçüp evlek evlek eken, Kadir kiymet bilemedik yaşarken, Bir tas su veremeden gitti Babamiz. Nasırlı ellerindeki marfeti hüneri, Aç karına iki diş sıkardı kemeri, Karakışı bitmedi zalimdi zemheri, Yazı görmeden gitti Babamiz. Tüm dertleri unutup içine atan, Gece ile gündüzü birbirine katan, Yarı ac, yarı tok yemeden yatan, Önüne sofra kurmadan gitti Babamiz. Geçinmek için büyütüp üç beş kuzu, Veresiye satar onuda gülmez yüzü, Şükretmek olurdu yinede son sözü, Bir murada ermeden gitti Babamiz. Çambaşında para etmez peyniri yağı, Bir kizak odun için iki gün canik dağı, Biz üzüm veremedik onlar verdi bağı, Bir salkım veremeden gitti Babamiz. Hep düşündüler arkasını önünü, Bilmediler nedir babalar gününü, Bazen askerligini bazende düğününü, Genç yaşında,göremeden gitti Babamiz. Adam olmaz evladi diye ödü patlar, Elleri nasir tutar, dudakları çatlar, Belinde kuşak, mintani ikiye katlar, Takim elbise giyemenden gitti Babamiz. Şevki der ki; Boşa tüm bu çabalar, Nerede bu koca yürekli babalar, Yüreklerinde acı bedendeki yaralar, Derman bulamadan gitti Babamız. Şevki Tanrısever Bolu 21.06.2020 |